Eskişehir ile ilgilenmeye devam etmeli

Türkiye’nin en çok üyeye sahip eğitim sendikası, Eğitim Bir Sen’in Genel Başkan Yardımcısı Mithat Sevin, hayatını kaybedince, bu durumun Eskişehir’i de yakından etkileyeceği hiç aklıma gelmezdi.
Aynı zamanda Memur Sen İl Temsilcisi olan Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Muammer Karaman ile görüşecektim bir ay kadar önce, “Cenazemiz var, Ankara’dan dönüyoruz” dediğinde, “Allah rahmet etsin” dedim ve fakat bu cenazenin Muammer Karaman’ı, Ankara’ya ‘tümden’ götüreceğini hiç tahmin edemedim…
Muammer Karaman, biz gazetecilerin yıllardır tanıdığı, hatta sevgili Ali Baş yüzünden yıllar yıllar önce köşe yazılarıyla bizlere rakip olan, birçok meslektaşımızın “aman benimle tartışmasın” diye çekindiği, ancak benim gibi, insanlara, “Eskişehir’in dertleriyle dertlenen kim olursa olsun, güzel insandır” mantığıyla yaklaşan kişiler için “vazgeçilmez” bir kişidir…
“Ben sendika başkanıyım, üyelerime şirin görünür, günümü geçiririm” diye düşünmezdi Muammer Karaman. Kim olursa olsun, tartışmaya girmekten çekinmez, kendisine göre doğru gördüğü her fikrin arkasından yılmadan koşardı.
Geçenlerde, yıllardır beraber mesai harcadığı gazetecilere şöyle bir kısa mesaj yolladı: “Eskişehir basın dünyasının emekçisi kıymetli kardeşim. Genel Başkanımız Ali Yalçın tarafından Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmek üzere davet edildim. Bu görevi ifa etmek üzere Eskişehir’deki görevimden ayrılıyorum. Şube başkanı olarak görev yaptığım süre içerisinde sesimi düşüncelerimi Eskişehir kamuoyuna duyurmama yardımcı oldunuz çok teşekkür ediyorum. İnandıklarımı söyledim söylediklerimi yaşadım. Görevim esnasında kırdığım üzdüğüm arkadaşlarım olmuş olabilir. Fark ettiklerimden özür diledim. Fark edemediklerim için şimdi tekrar özür diliyor helallik istiyorum. Ben varsa hakkım sizlere helal ediyorum Allaha emanet olun.”
Muammer Karaman bundan böyle Ankara’da Eğitim Bir Sen’in, genel başkan yardımcılığı görevini yürütecek…
Hayırlı, uğurlu olsun…
Ben, bu yazıyı bitirdiğimiz hafta içinde yazacaktım, ancak Eskişehir’in yoğun gündemini ıskalamayayım diye bugüne kaldı. Zaten Muammer Karaman da böyle isterdi diye düşünüyorum…
2016 yılındaki darbe teşebbüsüne kadar AK Parti’ye oy vermeyen ve bunu da açık açık söylemekten çekinmeyen, rahmetli Necmettin Erbakan’ın iflah olmaz hayranı Muammer Karaman’ın boşluğunu, bu şehir, Eskişehir hissedecektir. Zira şöyle, sosyal medyaya dikkatli gözlerle bakarsanız, benim gibi düşünen birçok kişi olduğunu, Karaman’ın, Ankara’ya davet edilişine hem sevinen hem de kırılan bir dolu Eskişehirli olduğunu fark edersiniz…
Sadece sosyal medyada değil, davet edildiği televizyon programlarında, basın açıklamalarında, sohbetlerinde, birçok kişiyi sinirlendirirdi, birçok kişiyi öfkelendirirdi, bazı kişileri düşündürüp bazı kişileri mutlu etti, ancak üzdüğü bir tek kişiye bile denk gelmedim desem yeridir…
Allah geçinden versin, “sanki aramızdan ayrılmış” gibi bahsetmem ve yazmam doğru değil tabii ki, ancak bir aya yakın zamandır “Eskişehir gündeminden” uzak olmasının eksikliğini hissediyor olduğumu da belirtmeliyim…
Bu yazıyı neden yazıyorum…
Amacım tabii ki Muammer Karaman güzellemesi yapmak değil…
Memur Sen Konfederasyonu ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’a seslenme niyetindeyim…
Bu yazımı okuyacağına eminim, kendisinden birkaç yaş büyük olmanın verdiği rahatlıkla sesleniyorum…
Ali başkan, doğru bir karar vererek Muammer Karaman’ı Ankara’ya davet etti ve artık ekip olarak uzun mesai harcayacaklar…
Ancak bizler, Eskişehir’de, Eskişehir’in dertleriyle dertlenenler, kendisinin gündemimizden kopmasını istemiyoruz. Muammer Karaman'ın, Eskişehir’den kopmayacağını, Eskişehir’i takip edeceğini tahmin ediyor ve hatta biliyorum. Ancak, bu takipte kalmasının boşa çıkmasını da istemiyorum…
Eğitim Bir Sen’in genel merkezinde başarılı çalışmalara imza atacağını bildiğim Muammer Karaman’ın, Eskişehir’de rahatsız ettiği, sinirlendirdiği kişilerin rahatlamalarına gönlüm razı gelmiyor…
“Şimdi nereden çıktı bu konu” ya da “Şimdi neden böyle yazdı ya da söyledi ki” dediğim yorumlarını görmeye devam etmek istiyorum. 
Biliyorum ki bu istekte yalnız değilim…
Biliyorum ki ben bunu isteyince birçok kişi “nereden çıktı şimdi, ne güzel kurtulmuştuk” diyecek…
İşte belki de sırf bunu söyleyecek kişileri düşündükçe Ali Yalçın’dan ne kadar doğru bir talepte bulunduğumu bir kez daha fark ediyorum…
Arşiv taraması yapmak istemiyorum şimdi, affedin beni, ancak sanırım 10-12 yıl önce, “Eskişehir’de sivil toplum kuruluşlarında görev alanlar, Ankara’ya gittiklerinde çok rahat eder ve görevlerini başarıyla sürdürürler” diye yazmıştım. Çünkü burada görev yapmak o kadar zordur ki, Ankara’ya gidince adeta rahatlarlar…
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca, Türk Eczacılar Birliği Merkez Heyet üyesi Yücel Yenilmez ve daha nicelerine Muammer Karaman da katıldı…
Ve fakat diğerleri gibi Eskişehir ile ilgilenmeyi, Eskişehir gündemini takip etmeyi ve gündeme dair düşüncelerini bizlerle paylaşmayı sürdürmeli…
Biz Ali Yalçın’dan ricacıyız, umarım geri çevrilmeyiz…