İki portre; Dilara Tambova, Erman Gölet... 

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için partilerin adaylık belirleme işlemleri hemen hemen son şeklini almış sayılır..

İster genel, ister yerel seçimi olsun bu dönemler her zaman sancılı olmuştur..

Kırgınlıklar, kızgınlıklar, üzüntüler, küskünlükler hep olmuştur ama bu dönemdeki kadar hiçbir dönemde işin suyu çıkmamıştır..
 
Vatandaş 3 dönemdir, 4 dönemdir belediye başkanlığı yapıyor, bu defa aday yapılmayınca veryansın ediyor, hemen bir başka partiye zıplıyor oradan aday oluyor..

Adam Türkiye’nin en büyük ilinde belediye meclis üyesi olduktan sonra 3-4 dönem milletvekilliği, genel sekreterliği, genel başkan yardımcılığı yapıyor, bu defa belediye başkan adayı gösterilmediği için partiden istifa ediyor..

Arkadaş zehir zemberek konuştuklarını aday gösterilseydin söylemeyecektin.. Şimdi tü kaka oldu..

En azından ayıptır..

Ömür boyu sadece siz mi olacaksınız köşe başlarında..

Çok güzel bir deyim vardır..

“Mezarlıklar kendilerini vazgeçilmez zanneden insanlarla doludur” diye..

Yıllar boyu kendisine şan, şöhret, unvan kazandıran partisinin karşısına geçip ne kadar tahribat yapabilirim diye gayret gösterenlerin sonu hep hüsran olmuştur..

Bu konuda söylenecek o kadar çok şeyler var ki sayfalar dolusu yazsam az kalır..

Tabii bu arada omurgalı siyaset yapanlar,dik duran insanlar,karakterler de var.

Biz bu konuda kamuoyu’nun yakından tanıdığı iki ismi örnek olarak göstereceğiz..

Birincisi Dilara Tambova; Yıllar boyu DSP'de zor şartlarda siyaset yapan, adı geçen partide genel başkan yardımcısı olarak görev yapan Tambova, genel başkanlarının geçtiğimiz 14 Mayıs seçimlerinde karşıt gurupla ittifak yapması nedeniyle genel başkan yardımcılığı görevinden istifa etmişti..

Bu defa yerel seçimlerde genel başkanlarının karşıt gurupla ittifakını milletvekili olarak süslediği ve ittifaka devam edeceğini gördüğü için kendi görüş ve düşüncelerine ters düşeceği için ve hem de kendisine saygısından dolayı artık o partide yapabileceği bir şey kalmadığını düşünerek, adı geçen partinin parti meclisinden ve partiden sessiz sedasız istifa etmiştir.

Yani bir yerlere gelebilmek için değil,bir yerleri bırakarak istifa etmiştir..

İkincisi Erman Gölet..

Uzun sayılabilecek bir süredir tanıdığımız ve kardeşimiz gibi sevdiğimiz Gölet, bizim yönetimde olduğumuz dönemde Odunpazarı belediye başkan adayı olarak seçime girmiş, DSP'nin sol oyları bölmesi sonucu seçimi kazanamamıştı..

Daha sonra CHP'de il başkanı olarak görev yapmasına rağmen tekrar Odunpazarı belediye başkan adayı olma şansı yakalayamadı..

Ve bildiğimiz kadarıyla her seçim döneminde başka partilerin aday olması için yaptığı teklifleri geri çevirerek Benim Yerim CHP'dir demiştir..

Siyasetin kalitesinin ve seviyesinin düştüğü günümüzde Dilara’ların, Erman’ların çoğalmasını temenni ediyoruz..