Erdoğan Aydoğmuş farkı… Büyükerşen’i o kurtardı
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin son meclis toplantısı gerçekten tarihe geçecek bir toplantı oldu… Bu toplantıyı özellikle de bu şehirde yaşayan CHP’liler açısından çok önemsiyorum. Neden?
Günlerdir bu konu konuşuluyor… Kafalar çok karıştı, onun için öncelikle Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ifade edilen noktalarla birlikte kısa bir özet geçmek istiyorum. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in eşi Seyhan Büyükerşen adına Yukarısöğütönü Mahallesi’nde bir ev yapılmış. 4 bin metrekareden fazla bir arazi üzerinde 148 metrekarelik bir ev… Kamuoyunun hiç bilmediği bu ev, geçtiğimiz günlerde Yeni Şafak ve bazı yayın organlarının yaptığı haberlerle gündeme geldi. Ruhsatsız olan bu ev için Seyhan Büyükerşen imar affına başvurmuş, başvuruda da evin 2017 yılında yapıldığı belirtilmiş, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün incelemesinde ise evin 2019 yılında yapıldığı ortaya çıkmış, bununla ilgili Müdürlük “resmi belgede yalan beyanda bulunmak” suçlaması ile Savcılığa başvurmuş, Eskişehir Cumhuriyet Savcılığı da yasal işlem gerçekleştirmiş. Kamu davası açılmamış, ancak suç tespiti yapılarak 5 yıl erteleme kararı verilmiş…
Türkiye günlerdir bunu konuşuyordu… Büyükerşen kaçak villa mı yaptırmıştı? Neden imar affı için böyle bir başvuruda bulunmuştu? Büyükerşen’in avukatından sadece birkaç cümlelik açıklamalar geldi… CHP’liler sus pus oldu, bazıları bu konuda bir şeyler demeye çalıştı, beceremedi…
Şimdi ortada çok abes ve özellikle Eskişehirlileri düşündüren bir durum varken, özellikle AK Partililer de bu konuda harekete geçtiler.
Enteresan olan noktalardan biri de söz konusu evin bulunduğu Yukarısöğütönü’deki alanla ilgili 5 binlik imar planının da bu ay meclis gündemine gelmesiydi…
AK Partililer çok hazırlıklı gelmişti ama…
Kendi adıma dün çok daha farklı bir meclis toplantısı bekliyordum. Birçok kişi de AK Partililer ve CHP’lilerin bu konuda, tabiri caizse birbirine girmesini bekliyordu…
Öyle olmadı… Ve bunun yegane sebebi, meclis toplantısına Tepebaşı Belediyesi Başkan Yardımcısı da olan, CHP’li meclis üyesi Erdoğan Aydoğmuş’un başkanlık etmesiydi.
Gündemin son maddesi olan söz konusu imar planı değişikliğine sıra geldiğinde, Erdoğan Aydoğmuş önce bu plan düzenlemesinin neden yapılmak istendiğine dair çok detaylı bir açıklama yaptı. Bu bölgenin plansız olduğunu, gelecekte sosyal donatı alanlarının da net bir şekilde belirlenmesi için planlama yaptıklarını, ileride bu bölgedeki nüfusun 7 bin kişiye ulaşmasının beklendiğini, bu bölgenin tarım alanından çıktığını köy yerleşik alanı olduğunu, ancak planlaması olmadığı için plansız alanlar yönetmeliğine göre düzensiz bir yerleşmenin devam ettiğini, buna son verip sağlıklı bir planlama ile bölgenin gelişmesini istediklerini söyledi özetle…
Bu açıklama sonrasında AK Parti grubu, Büyükerşen’in eviyle ilgili durumu hatırlatıp, net bir şekilde şunları sordu: Bu evle ilgili Tepebaşı Belediyesi bir işlem yapmış mıdır, bu ev yıkılacak mıdır, kabul edilmek istenen bu imar planıyla söz konusu evin durumunun üstü örtülmek mi isteniyor…
Gözler Erdoğan Aydoğmuş’a döndü… Erdoğan Aydoğmuş aynen şunları söyledi:
“2016’da bahsedilen alan yerleşik alan sınırları içine girdi. 2016’dan sonra bina yapmak isteyen vatandaş bize deseydi ki, gerekli şartlara uygunsa, projem de bu deseydi biz Tepebaşı Belediyesi olarak bu ruhsatı verirdik. Burada benim anladığım kadarıyla Yılmaz Bey’i, sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızı arkadaşları yanıltmışlar herhalde, niçin böyle bir duruma düştü ben çözemedim. Yani, yasal hakkı varken, inşaat ruhsatı alabilecek bir konumdayken… Hangi vatandaş gelirse gelsin, yönetmeliğin koşullarını sağlıyorsa ruhsat vermek zorundayız. Arkadaşları mı yanılttı, nasıl bu duruma geldi bilmiyorum. Biz tespit işlemlerini yaptık. 32. ve 42. Maddelere göre işlem yapılacak. 32. Maddeye göre her tutulan zabıt yıkılacak anlamı taşımaz. Bu bina, plansız alanlar yönetmeliğinde belirlenen koşulları sağlıyor mu, sağlamıyor mu? Buna bakılır… İkincisi, bu yaptığın kaçak bina deprem yönetmeliğindeki koşullara uygun mu değil mi? Eğer uygunsa, vatandaş projelerini çizdirir, statik raporlarının deprem yönetmeliğine uygun olduğunu kanıtlar.”
Aydoğmuş’a asıl teşekkür etmesi gereken Büyükerşen ve CHP’liler…
İşin ilginci, devamındaki konuşmalarda CHP’li bazı meclis üyeleri Erdoğan Aydoğmuş’un konuşmasını bölmeye çalışırken, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “Oylayıp geçelim artık” diye geçiştirmeye çalışırken, AK Partili meclis üyelerinin “Başkanımızın sözünü kesmeyin lütfen” demesi ve Erdoğan Aydoğmuş’a da teşekkür etmesiydi…
Bana sorarsanız, Erdoğan Aydoğmuş’a asıl teşekkür etmesi gereken Yılmaz Büyükerşen ve bu şehirdeki CHP’lilerdir…
Erdoğan Aydoğmuş, uzun süredir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde maalesef göremediğimiz ustaca ve bilgece yaptığı başkanlıkla Büyükerşen’i resmen kurtarmıştır…
Öncesinde AK Parti İl Başkanlığının yaptığı sert açıklama da gösteriyordu ki, AK Parti grubu bu meclisi toplantısına çok hazırlıklı gelmişti.
Eminim, eğer bu meclis toplantısına Yılmaz Büyükerşen veya başka bir isim başkanlık etseydi, büyük ihtimal büyük kavgalar çıkacaktı ve bu konu hem Büyükerşen’i hem de CHP’yi daha da yıpratacak boyutta büyüyecekti.
Şu gözlemimi net bir şekilde ifade edebilirim ki… Bu konuyla ilgili meclis toplantısına en hazırlıklı gelmiş CHP’li Erdoğan Aydoğmuş’tu. Aydoğmuş, olmasaydı, diğer CHP’li meclis üyeleri bu durumu nasıl atlatabilirdi bilmiyorum…
Buna rağmen bazı CHP’lilerin Erdoğan Aydoğmuş’un sözünü kesmek istemesine de anlam veremedim açıkçası… Aydoğmuş’un bu konuda Büyükerşen’in ve CHP’nin yıpranmasını en aza indirgeyecek düzeyde bir zemin hazırlayıp, ustaca bir başkanlık sergilediğini anlamadılar mı? Bu kadar mı kafaları basmadı, anlayamadım…
Ve Erdoğan Aydoğmuş, bu işi o kadar ustaca ve hakkaniyetli bir şekilde kotardı ki, AK Partililer bile kendisine teşekkür etmek zorunda kaldı…
Ve Büyükerşen’i bu meclis toplantısında kurtaran kişi olarak da tarihe geçti…
Demek ki Eskişehir’de bazı CHP’lilerin şunu da iyice idrak etmesi gerekiyormuş…
Haksız bir durumdaysanız, sadece kavga gürültü ile haklı duruma geçemezsiniz…
Bu şehre, bu şehirde diğer siyasi partilere oy veren insanlara saygı gösterip, onlara doğruları söyleyerek de, partinize katkı sağlayabilir ve CHP’lilerin başlarını önlerine eğmeden dolaşmasını sağlayabilirsiniz…
Bana sorarsanız, Büyükerşen ve CHP’liler Erdoğan Aydoğmuş’a kesinlikle bir teşekkür borçlu…
Bir yandan bu saçma sapan durumdan Büyükerşen’i ve CHP’yi en az zararla kurtarması, ama bunu yaparken “Hangi vatandaşa ne işlem uygulanıyorsa, bu eve de aynı işlem uygulanacak” sözünü vermesi yanında…
Bu şehirde CHP’ye asıl kaybettiren şeyin kavga ve polemikler olduğunu, CHP’li siyasetçilerin akılcı ve saygılı bir şekilde davranırlarsa ne kadar doğru bir siyaset anlayışı ortaya koyabileceğini de gösterdiği için…