Pınar Gültekin davasına nasıl bakmalıyız?
Pınar Gültekin, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisiydi.
16 Temmuz 2020'de Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.
Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de sonrasında bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin'i bağ evinde öldürdüğünü, cansız bedenini yaktıktan sonra varille ormanlık alana attığını itiraf etmiş ve tutuklanmıştı.
Davanın karar duruşması 20 Haziran 2022’de görüldü.
Mahkeme heyeti, Cemal Metin Avcı'ya ağırlaştırılmış müebbetten indirime giderek 23 yıl hapis cezası verdi.
Cezanın ağırlaştırılmış müebbet olmama sebebi “haksız tahrik” indirimi yapılmış olması.
Duruşmada yalnızca karar sonucu açıklandığı için gerekçelerini bilemiyoruz. Gerekçeli karar yazıldığında mahkeme heyetinin “haksız tahrik” hükümleri uygulamaktaki gerekçesini de göreceğiz.
İşte tam da bu aşamada, henüz gerekçesi açıklanmamış bir kararla ilgili bağımsız yargının yıpratılmasını doğru bulmuyorum.
Pınar Gültekin vahşice yaşamdan kopartıldı. Evet bu cinayeti ben işledim diyen katili hak ettiği cezayı almalı.
Fakat üç kişiden oluşan mahkeme heyetine “sizin ananız bacınız yok mu?” diye sormayı doğru bulmuyorum.
Ağır Ceza heyeti bu kararı tüm ülkenin gözü önünde verdi. Bakanlıkların, tüm ülkenin katledilen Pınar Gültekin için davayı takip ettiği, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın cezanın ağırlaştırılmış müebbet olması için karara itiraz edeceği bir davada herhangi bir yerden sanık lehine baskı görme ihtimali olduğunu düşünmüyorum.
Tüm ülkenin takip ettiği bir davada yetersiz inceleme ile karar verildiğini düşünmüyorum.
Ağır Ceza Heyeti’nin kadın cinayetlerini yaygınlaştırma amacı taşıyan gizli bir örgütün üyesi olduklarını bu nedenle sanığın az ceza almasını amaçladıklarını düşünmüyorum.
Heyet yürürlükteki mevzuata göre hatalı karar vermiş olabilir mi? Evet olabilir. O yüzden istinaf incelemesi, o yüzden Yargıtay incelemesi var.
Haksız tahrik indirimi uygulamak Türk Ceza Kanunu hükümlerine, Yargıtay kararlarına göre doğru olmayabilir.
Bölge Adliye Mahkemesinde yapılacak istinaf incelemesinden, Yargıtay’ın heyet halinde yapacağı incelemeden geçecek bu dosya. Ve bu esnada Cemal Avcı yine tutuklu olacak.
Dosya birden fazla kez kıdemli hâkimler tarafından incelenecek.
Bir ilde Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olmak için kıdemli hâkim olmak gerekiyor.
Yargıtay Ceza Dairesi Başkanı, üyesi olmak için ise çok daha kıdemli olmak, üst derece mahkemelerince onanan kararlar vererek yıllarca çalışmış olmak gerekiyor.
Ne hukuk öldü ne adalet öldü
Cemal Metin Avcı'nın 'uyandığımda çıplaktım, arkamda bir ağrı vardı. Ertesi gün iki erkek tarafından tecavüze uğradığıma ilişkin fotoğraflar gördüm' iddiası “yalan” ya da “suçtan kurtulmaya yönelik bir iddia olabilir.
Fakat ceza kanunu hakkında tek satır bilmeden, lisans seviyesinde dahi hukuk eğitimi almadan, kendinden başka herkesi geri zekalı, satılmış, merhametsiz ya da kötü zanneden...
Yalnızca kendi duyduğu işittiği doğru zanneden...
Yalnızca ben biliyorum zanneden ve gerekçeli kararı dahi görmeden 'hukuk öldü, adalet öldü' diye bağıranların bu iddiası doğru olamaz.