Eskişehir vaha oldu kabul... Söyle bakalım kimler yaptı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son yaptığı açıklamalar Eskişehir’in tarihine, potansiyeline ve gelişimine tanık olan herkesi rahatsız etti. “Eskişehir bir çöl gibiydi, vahaya döndü. Kim yaptı? CHP" ifadesi, ister istemez şehirle ilgili olan ve bu değişimi yakından izleyenleri düşünceye sevk ediyor.
Eskişehir’in CHP’li yerel yönetimlerinden öncesini “Çöl”e benzetmek ne kadar doğru bir ifade?
Şu an CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz BÜYÜKERŞEN 1999 Yılında şehri yönetmeye başladı. Şehir iyi olan her şeyini bu yönetime mi borçlu?
Yıllar boyu Eskişehir’de olan değişimin sadece bir partinin “CHP’nin” başarısı olarak sunulması bu şehirdeki her bir ferde, bizlere haksızlık değil mi?
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: 1999 yılında, dünya ve Türkiye, şu ankinden oldukça farklı bir noktadaydı. İletişim, sosyalleşme ve bilgiye ulaşım, şu anki teknolojik nimetlerimizin sağladığı kolaylıkla kıyaslanamazdı. İletişim araçları kısıtlı, haber kaynakları sınırlıydı.
Kablosuz internet ile parmaklarımızın ucunda dünyanın bilgisi yoktu.
Online alışveriş ile kitap siparişi de yoktu.
Şu an en sık kullanılan sosyal ağlar hepimizin kullanımında değildi.
Katılım sağlamak bu denli kolay değildi.
Online eğitimler, online öğrenim araçları yoktu. Kağıt ve kalemle iletişim zamanıydı.
Dünya’da ve ülkemizde o tarihten bu yana ciddi bir değişim ve dönüşüm oldu. Şehir de bu paralelde değişti. Bunu yok sayabilir misiniz?
Bunun dışında, hükümetin şehre kazandırdığı önemli projeler de bu değişimin ivmesini artırdı. Demiryolunun yer altına alınması, çevre yolunun 6 şeride çıkarılması, modern şehir hastanesi, yeni adliye binası, gar, vergi dairesi, devlet hastanesi gibi devasa yapılar Eskişehir'in fiziksel yapısını dönüştürdü. Bunun yanı sıra şehrin merkezine kazandırılan iki büyük park, yeni stat ve kütüphane, şehrin sosyo-kültürel dinamiklerine de katkıda bulundu.
Ancak burada kritik bir detayı atlamamak gerekir. Eskişehir'in dönüşümü sadece fiziksel yapılarla sınırlı değil. Bu yapıların altında yatan fikri ve kültürel dönüşüm, şehrin tarihsel mirasından, Türkiye'deki ve dünyadaki genel gelişmelerden ve en önemlisi Eskişehirli bireylerin duyuş ve düşünüşlerinden besleniyor. Eskişehir, bireylerin fikirleri, şehrin tarihi mirası, ulusal ve global trendler sayesinde kümülatif bir gelişim içinde. Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri, şehrin bu dönüşümünün yanında sığ bir söylemden ibaret.
Eskişehir, tarihi boyunca potansiyelini barındırıyor, bu potansiyeli harekete geçiren ise, sadece bir parti veya birey değil, Eskişehirli her bireyin ortak çabasıdır.
Sonuç olarak, Eskişehir'in muazzam dönüşümü, tek bir parti veya bireyin eseri değil, bu topraklarda yaşayan her bireyin, devletin ve sivil toplumun ortak başarısıdır.
Eskişehir'in çöl olup olmadığı tartışması yerine, bu vahayı nasıl daha da bereketli hale getirebileceğimizi düşünmek, belki de en doğru yaklaşım olacaktır.