Zavallı Yunanistan...
Yunanistan 1821'de Osmanlı Devleti'nin İngiltere, Fransa ve Rusya karşısında aldığı yenilgiler sonucu, bu imparatorlukların koruma bölgesi olarak, İstanbul'un idaresinden koparılan Mora Yarımadası ve Atina'dan ibaret küçük bir bölgede 'Yunan Krallığı' adı altında kuruldu.
İlk Yunan Kralı olarak da Bavyeralı aristokrat aileden gelen Otto isminde bir Alman atandı.
Daha sonraki yıllarda İstanbul, savaş yenilgileri neticesinde, savaş galibi imparatorlukların baskılarıyla, Atina'ya şu bölgeleri vermeye mecbur kaldı:
-1877-78 Rus harbi yenilgisi, verilen bölge: Tesalya, Orta Yunanistan
-1912-13, Balkan Savaşları, verilen bölge: Selanik, Girit, Midilli, Sisam adaları
-1918, 1. Dünya Savaşı yenilgisi, verilen bölge: Batı Trakya
-1946'da, İtalya'nın 1912'de Osmanlı Devleti'nden aldığı 12 adanın, İngiltere'nin baskısı ile Atina yönetimine geçince, Atina yönetimi 1821-1946 arasındaki 125 senede, hep savaş galibi emperyal devletlerin yanında yer alarak, Türkiye aleyhine, topraklarının yüzölçümünü yaklaşık 10 misline çıkarmayı başarmıştı.
Yunanistan kendini Yunan olarak tanımlamaz.
Biz de onlara Rum deriz…
Batı Roma sonrası İstanbul merkezli Doğu Roma İmparatorluğu kurulmuş ve bölgede yaşayan ortodokslar kabaca Rum olarak adlandırılmıştır.
Romalı anlamına gelir.
Ağırlık Balkan coğrafyası ve karışık etnik gruplardan oluşur…
Her ne kadar bugünkü Yunanistan devlet olarak kendini Antik Yunan (İyonya) ile ilişkilendirmeye çalışsa da aslında kuvvetli ne soy ne de kültür bağları yoktur…
Kuruluşu batının emperyallerinin bir lütfudur…
Türkiye ‘ye karşı bir tampon devlet projesidir…
Aynı bugün Ortadoğu’da kurmaya çalıştıkları yine suni bir tampon kürt devleti planı gibi…
Ancak…
Batı projesi Yunanistan ilk şaşkınlığını yine İngiltere tarafından kendisine devredilmeye çalışılan Kıbrıs’ta yaşamıştır…
Yine emperyaller tarafından kucağında bir Kıbrıs beklerken adanın yarısına Türkiye el koymuştur…
Türkiye ile iki defa gerçekten karşı karşıya gelen Yunanistan ikisinde de bozguna uğramıştır…
Yıl 2022…
Yunanistan yine emperyallerin Adalar denizini kucağına bırakıvereceği, Doğu Akdeniz’de hak sahibi ediverecekleri hayallerine dalmış durumda…
Dünya düzeni yeni bir yapılanmanın sancılarını çekerken…
Emperyalizm kendi can derdinde iken…
En kolay vazgeçeği ve satacağı ülke köksüz suni ülke Yunanistan olacaktır…
Gitgide bağımsızlaşan, güçlenen Türkiye bu süreci iyi değerlendirecektir…
Zaten aklı başında Yunanlı analistler durumun farkında ve feryad ediyorlar…
Şöyle bir Türk deyimi var: "Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak…”
Yani …
Adalar denizi, Doğu Akdeniz hayali, hatta Batı Anadolu rüyası gören Yunanistan bir de bakmış ki Atina, Selanik elinden çıkıvermiş…