KKTC’de birkaç gün önce BM Barış Gücü Pile köyüne yapılan yol çalışmalarına büyük bir arsızlık ve şımarıklık ile engel olmaya çalıştı…
İş makinalarının çalışmasına beton bloklar ve BM araçları ile fiilen engel olmaya çalıştılar…
Arsız ve şımarık tayfanın beklentisi, KKTC’nin bir açıklama yapması, Türkiye'nin de bir kınama mesajı yayınlaması idi…
Ve sonuçsuz kalan diplomatik belki bir iki girişim daha…
Aaaaa…
Hiç de öyle olmadı bu sefer…
Kepçe operatörü yürüdü, BM araçlarını ve beton blokları ite kaka yolun dışına attı…
Bu eylem elbette ki devlet disiplini açısından kepçecinin fevri bir hareketi değildi…
Türkiye'nin emri idi…
Bir de…
Şu da fiilen bir gerçektir ki zaten Kıbrıs Türkiye Devleti toprağıdır…
Türkiye izin vermeden sinek kanadını çırpamaz…
Sadece kuzeyi değil, bütünü ile Türk toprağıdır…
Diplomatik stratejiler, söylemler farklı gözükebilir ama işin aslı budur ve Türkiye az bir zaman sonra benim söylemimi de açık söylem haline getirecektir…
Bırakın Kıbrıs’ı, Akdeniz yeniden bir Türk Gölü’dür…
Libya deniz üssü yumuşak bir başlangıçtır sadece…
Adalar Denizi mi?…
Az daha bekleyin…
Yunanistan kendi ayakları ile gelecek…
ABD kös kös Ortadoğu dahil bu toprakları terk edecek…
Gönül coğrafyamız ayaklandı artık…
İşte bu coğrafyanın sınırı da yok…
Kızılelma adı üzerinde…
Tüm dünya…
Ve bu savaş ile filan da olmayacak…
Çünkü bu savaşı göze alacak babayiğit yok ortada…
Çıkmaz ve çıkamaz da…
Batı Çin ve Rusya ile kaosu arttırarak baş etmeye ve pozisyon korumaya çalışıyor ama çoktan nefesi kesildi…
Savaşarak değil seyrederek kazanacağız…
İyilik ve adalet kazanacak…