CHP kendisini Cumhuriyet’in kurucu partisi sayar ki doğrudur.
Üniter devlet yapısı ise rejimin olmazsa olmazıdır.
Lakin CHP'yi muhalefet yapıyorum diye, bu güzel geçmişine yakışmayan tutumlar içerisinde görüyoruz.
Bu tutumları, yeterince uyuşturduklarını ve kinlendirdiklerini düşündükleri ve ne yaparlar ise koşulsuz destek alacaklarını düşündükleri seçmenlerini de rahatsız etmeye başladı.
Malumunuz, ABD Başkanı Biden 24 Nisan'da yaptığı açıklamada "soykırım" ifadesi kullandı...
Kullanır, tehdit eder...
Kendilerince, kendi ülkelerinin çıkarları doğrultusunda hareket eder. Kendi bakış açısından bir mantık akışı vardır...
Adalet dağıttıkları, Ermenileri pek sevdikleri için değildir bu tavırları...
Bizi etkileyecek yanları olur ya da olmaz...
Devlet olarak biz de karşı tavrımızı belirler, kendi çıkarlarımızı önceleyen tepkilerimizi ve aksiyonlarımızı alırız.
İktidar ya da muhalefet farketmeden de ülke çıkarlarını önceleyerek birlikte hareket edilir.
Burada CHP birinci adımı doğru atıyor.
Biden ve ABD'yi eleştiriyor ve kınıyor...
Ancak ikinci adım ise bu durumu iktidarın dış politikalarına bağlamaya çalışınca birinci adımın değeri kalmıyor.
Bu CHP seçmeninin de büyük kısmını rahatsız ediyordur mutlaka...
Kaç CHP'li Karabağ’da Azerbaycan'a açık destek vermemizden, Doğu Akdeniz’de ekonomik çıkarlarımızı kollamaktan, Mavi Vatan’ımızı savunmaktan rahatsızdır ki?...
Elbette ki ABD'nin bu tavrı bizim izlediğimiz bu politikalara bir bedel ödetme gayretidir.
Ama CHP seçmeni de bunun farkında ve ülkesinin, devletinin yanındadır.
İkinci büyük sıkıntı ise Hdp’nin duruşudur...
Üniter, özgürlükçü ve demokratik yapı içerisinde ifade özgürlüğünü ihanete varan derecede pervasızca suistimal etmektedir.
I. Dünya Savaşı'nda ülkesine ihanet eden ve binlerce kürdü ile türkü ile müslümanı katleden ve buna karşılık sadece göç ettirilen ermenilerin bu vahşetini kınamak yerine “Ermeni Soykırımı utancıyla yüzleşin!” diye açıklama yapıyor.
Bu muhalefet değil düpedüz bölücülük ve düşmanlıktır.
Bu elbette yeni ve bilinmeyen bir olgu değil...
Devlet muhakkak gereğini yapacaktır...
Buradaki kaygı verici durum öncekikle Cumhuriyetin kurucu partisi sıfatı ile CHP'nin tutumudur.
CHP; Hdp’nin bu tavrına duyarsız kalmakta ve en ufak tepki göstermemektedir.
Ben bu tutumu CHP seçmeninin içselleştirebileceğine inanmıyorum.
Aynı tutum İYİ Parti için de geçerli...
Muhalefet etmek adına tüm Türkiye Cumhuriyeti düşmanları ile suskun da olsa birliktelik kabul edilemez.
Bunun vebali ödenmez.
Bu Türk Milletine izah edilebilir bir tutum değildir.
Bunun sonuçları telafi edilemez hadarlara yol açar...
Gelelim CHP elitlerinin yereldeki tutumlarına...
Ataç...
Kurt...
Büyükerşen...
Taşel...
Bunlar yerel siyasetin CHP elitleri...
Bunlardan ne beklenir?...
Biden ve ABD'yi elbette kınasınlar ama onların kınamalarından ABD'nin haberi olmaz nasıl olsa...
Büyükerşen ve Ataç dışında hiçbiri kendilerine ait bir açıklama yapmaya bile tenezzül etmemişler...
Sadece retweet yapmakla yetinmişler...
Hdp konusunda ise tam bir suskunluk ve sessizlik...
Tek kelam yok...
Sükut ikrardan gelir...
CHP bildiğiniz Hdp’nin dümen suyuna girmiş yerelde...
Hele Ataç...
Seçimlerde Hdp’nin barajı geçmesi gerektiğini açıkça söylemekten çekinmiyor...
Ama...
Hdp’nin soykırım açıklamasını görmüyor...
Ya da suskunluğu ile bu tavrı ikrar ediyor...
Yerel siyaset Ankara’ya seçmenin nabzını iletmelidir...
Milletin nabzını iletmelidir...
Ancak yerelin CHP ‘lileri Hdp’nin bu tutumu karşısında kör, sağır ve dilsiz...
Hdp seçmeninin bile büyük kısmının onaylamadığını düşündüğüm bu tavra CHP’nin yerel elitleri de sessizce onay veriyor...
Bu da; ”Ankara’ya yaptığımız doğru” mesajı iletiyor anlaşılan...
Demek ki Kılıçdaroğlu’nu çok da suçlamamak lazım...
İYİ Parti’nin altı kaval üstü şişhane tavırlarını ise yoruma değer bile bulmuyorum...
Ama ...
Ataç, Kurt, Büyükerşen ve Taşel’in tavırları bana kendi tabanlarından da ne kadar uzakta olduklarını, elitist ve jakoben olduklarını düşündürtüyor.