Üniversite sınav sonuçları açıklandı…
Öncelikle basit veri analizleri yapalım birlikte…
TYT yani Temel Yeterlilik Sınavında 100 bin 271 aday sıfır puan aldı…
Puan alabilmek için gerekli olan sadece yarım doğruyu bile yapamayan 100 bin 271 öğrenci…
TYT detaylı konu bilmeyi gerektirmeyen genel bilgiler üzerine bir sınav…
Sadece konuştuğu dili anlasa en kötüsünden üç dört soru yapar insan…
Bir takım verilere bakalım…
Üniversite öncesi eğitimde derslik başına düşen öğrenci sayımız 20 civarında…
Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 15 civarında…
Bu veriler gelişmiş ve zengin ülkelerin oranları ile çok yakın…
Devlet okul kitaplarını ve hatta yardımcı ders kitaplarını ücretsiz veriyor…
Devlet kanallarında her ders için videolar yayınlanıyor…
Okullaşma yani okula gitme oranı yüzde 95'in üzerinde…
Üniversite öncesi eğitimdeki öğrenci sayımız 18 milyon…
TYT'ye giren öğrenci sayısı 3 buçuk milyon…
Ortalama sınav sonuçları şöyle;
“Temel Yeterlilik Testi: (TYT)
Türkçe (40 soru) 20,021 net
Sosyal bilimler (20 soru) 8,688 net
Temel matematik (40 soru) 8,218 net
Fen (20 soru) 3,546 net”
….
Fiziki yetersizlikleri aşmışız…
Kitap, derslik, öğretmen…
Nitelik?…
Bunu nasıl yorumlayacağız bu veriler ışığında?…
Her 35 öğrenciden birisinin bir tek doğru sorusu yok…
Üç buçuk milyon ve 12 yıl eğitim almış öğrencinin basit ve genel matematik ortalaması 100 üzerinden 20 puan…
Fen puanı 100 üzerinden 17 buçuk…
Sosyal bilimler 100 üzerinden 43…
….
Konuştuğu anadili anlamayan…
Basit matematik işlemlerinde yetersiz…
Sosyal bilimlerde çevresini algılama düzeyi düşük, tarihten, coğrafyadan habersiz bir üç buçuk milyon…
Madem nicelik olarak dünyanın önde gelen ülkeleri ile eşdeğeriz ama eğitim niteliği düşük…
Burada şunu söyleyebiliriz…
AYT yani alan yeterlilik sınavında başarılı üst düzey 20 binden fazla öğrenci var ve insan kaynağı olarak yeter ülkemize…
Ama geri kalanın yaşam kalitesini yükseltmek için onları boşverebilir miyiz?..
Onların ve etkileşimde oldukları toplumun yaşam kalitesi hepimiz için önemli, faydalı ve gerekli…
Eğitim sistemimizin niteliksel sorunları vardır ve çözmek elzemdir…
O zaman iki ana sebep vardır:
1- Eğitim sistemindeki yetersizlik…
2- Eğitimcilerin yetersizliği…
Birinci maddenin tartışılması çok su götürür ve bence etkisi yüzde 10'ları geçmez…
Eğitimcilerin yetersizliği ise açık ve nettir bu veriler ışığında…
Öğrenci ve öğretmen eğitimin olmazsa olmaz iki temel unsuru ve sürecin tamamının yüzde 90’ını bu oluşturur…
Sorsanız meslek kutsal…
Hiç bir meslek kutsal filan değildir…
Benim mesleğim hekimlik dahil…
Kutsanması gereken işini aşk ile yapmaktır…
Gerçekten, gönülden veriliyorsa eğer, hangi işi yaparsan yap emek kutsanmalıdır…
Tablo bana diyor ki: "Eğitim camiası bitik ve bir bataklığın içersindedir. Yetersizdir. İşine aşk ile sarılan sayısı azdır…
Sayıları milyondan çok fazla olan öğretmenlerin karnesi öğrencinin karnesinden iyi değildir.”
Ama bunu dile getirip iğneyi kendine batırmayan bir eğitim camiasına sahipmişiz gibi düşünüyorum…