Bu kaçıncı yürekleri söküşünüzdür küçük bedenlerden? Bu kaçıncı pis hesaplarınıza küçük bedenleri kurban edişinizdir? Bu kaçıncı yollara düşürdüğünüz anaları, çocukları, yaşlı insanları?
Bir gece yarısı başlayan homurtularla yataklarından fırlayan ve ne bulduysa 3-5 dakika içinde çocuklarını kucakladığı gibi soluğu bodrumda alan analar. Şaşkınlıkla kendini sokağa atanlar, olup biteni anlamaya çalışan insanlar.
Bir hafta oldu Rusya Ukrayna’yı işgale başlayalı. Görüşmeler de başladı barış için işgalin hemen arkasından. Tabi bizim kadrolu yorumcular da oldular ordu komutanı. İnanılır gibi değil, İstatistikçi olan bir vatandaş, daha dün seçim tahminleri üzerine araştırma yaparken şimdi çift yıldız general olmuş savaşta orduların ilerleyişindeki düzeni eleştiriyor. Efendim nasıl olur da bu kadar uzun bir konvoy vurulmadan yol alabiliyormuş filan... Ama sen ne kadar yol aldın dön arkana bak. Araştırmacıydın, oldun komutan, hiç farkında değilsin. Kaptırdın kendini gidiyorsun. Bir de ordudan ayrılma gazetecilerimiz, yorumcularımız var. Bu kadar biliyordun da niye ayrıldın be kardeşim.
Tarihin en büyük askeri güçlerinden biri olmayı her devirde başarmış bir ülkenin lideri senin kadar bilmiyor mu? Hiçbir savaşı ne liderler çıkarır ne de liderler yapar. Savaşları devletler çıkarır ve devlet milletiyle amacına ulaşmaya çalışır. Savaşın taraflarının yakın zaman ve uzun zamanda mutlak bir hesapları vardır, ucunda ölüm olmasa hangi devlet savaşı göze alır? Ölümden önceki son bir kazanabilme şansıdır savaş. Ve en kanlı oyundur. Hiç kimse istemez.
Haddimiz değil elbette sadece bizimki akıl yürütme. Bir düşünelim Ukrayna NATO üyesi olsaydı ve Rusya’ya komşu olsaydı, Rusya’nın hali nice olurdu? Ukrayna NATO’nun ve Batı’nın bir üyesi olabilme kumarını oynadı ama başta ABD olmak üzere batı dünyası bunu göze alamadı ve şimdi Rusya etki alanını genişletmeye çalışarak ters hamleler yaparak rakiplerinin stratejisini yok ediyor. Artık Almanya düşünsün.
Siyasetin amacı da bu zulümlere engel olmak değil midir? Batı Dünyası’ndaki liderlerin hali ortada. Bugün geldiğimiz yer tam da bunun bir sonucu. Biz millet olarak hep mazlumun yanında olmuşuzdur. Zulmeden zalimin de karşısında. Dualarımız elbette Ukraynalı dostlarımız, komşularımız için. Ama siyaset ve siyasetçi üniforma giyip sokağa çıkmak için değil tam da bunlar olmasın diye var. Olduktan sonra sokaklarda üniforma ile komutanlar değil de sen gözüküyorsan yine bir terslik var demektir.
ABD’nin Irak’ı işgalinin arkasından neler çıktı artık hepimiz biliyoruz. Yalanlar üzerine kurulu bir senaryo ile koca ülke parçalandı. Altından çıkanlar inanılır gibi değil koskoca ülkeler nelerin arkasına sığınıp yüzbinlerce insanı katlettiler. Sorumlusu hala yok! Hesap veren de!
Tarihin sayfalarında bundan 20 yıl sonra bugünlere değin neler yazacak, Allah izin verirse göreceğiz. O çocukların gözlerindeki bakışların kimlere döneceğini de...