Sokaklarda herkesin konuştuğu tek şey şu: Nasıl bir zamana denk geldik? Pandemi, pahalılık, savaş. Bir bu eksikti.
Burnundan soluyor genci, yaşlısı, öğrencisi, esnafı, memuru. Haksız da değiller.
Şimdilik zor, yarın öbür gün daha zor günler bizi bekliyor.
Vatandaşın elinde hesap makinesi doğalgaz ne olursa ne yaparım hesabında.
Gördüğünüz pay grafiğinde dikkatinizi çekecektir ki ülkemiz doğalgaz ihtiyacının yüzde 70’inden fazlasını Rusya, İran ve Azerbaycan’dan karşılıyor. Bu gazın bir bölümü evlerde ısınma amaçlı, bir kısmı da santrallerde elektrik üretmek için kullanılıyor. 2019 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı; yüzde 31,4’ü hidrolik enerji, yüzde 28,6’sı doğalgaz, yüzde 22,4’ü kömür, yüzde 8,1’i rüzgâr, yüzde 6,2’si güneş, yüzde 1,6’sı jeotermal ve yüzde 1,7’si ise diğer kaynaklar. Ayrıca Ülkemizde elektrik enerjisi üretim santrali sayısı, 2019 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla 8.069’a (Lisanssız santraller dahil) yükselmiş. Mevcut santrallerin 669 adedi hidroelektrik, 68 adedi kömür, 262 adedi rüzgâr, 52 adedi jeotermal, 330 adedi doğalgaz, 6.435 adedi güneş, 253 adedi ise diğer kaynaklı santraller.
Doğalgaza olan bağımlılığın 2019’dan sonra da arttığını biliyoruz. Kaynaklarımız da kısıtlı. Peki bir kriz durumunda doğalgazımız yoksa ne olacak? Olacağı şu sobaları kuracağız. İnşallah o günleri görmeyiz. Savaş uzar ve derinleşirse vay halimize.
Televizyonlarda her akşam savaş oyunları izliyoruz. Herkesin kendince bir saptaması ve sonuca dair tahmini var. Ama tarih bize göstermiştir ki savaşların bilinenden çok daha ince hesapları vardır.
Güç savaşı denilen şey kolayca göze alınmaz ve son çaredir. Peki Rus’u son çareye mecbur kılan ne ola ki bu denli her şeyi göze alarak Ukrayna topraklarına girdi? Belki de siyasi anlamda kendini çok güçlü gördü ve tarihi misyonlarını gerçekleştiriyor ve senet tahsilatı yapıyor.
Ukrayna deyince, İnsani Gelişme Endeksi'nde 74. sırada yer alan ülke. Moldova ile birlikte Avrupa'nın en fakir ülkesi ve çok yüksek yoksulluk oranı ve ciddi yolsuzluktan muzdariptir. Ancak, geniş verimli tarım arazileri nedeniyle Ukrayna, dünyanın en büyük tahıl ihracatçıları arasında yer almakta. Aynı zamanda Rusya ve Fransa'dan sonra Avrupa'nın en büyük üçüncü ordusuna sahip. Ukrayna, yarı başkanlık sistemi ile kuvvetler ayrılığı ilkesine sahip bir cumhuriyet. Ülke, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, AGİT, GUAM örgütü ve Lublin Üçgeni üyesidir ve hiçbir zaman üye olmamasına rağmen Bağımsız Devletler Topluluğu’nun kurucu devletleri arasında yer alır.
…
Doğrusu ülke olarak bu savaşta çok dikkatli olmalıyız filan demek işin en kolayı. Gel de sen ol o halde demek lazım. Satranç oyunu dama kalır bu yaşananların yanında. Putin ve Biden arasındaki bilek güreşinde sonucun ne olacağının bizim açımızdan önemi çok büyük. Ukrayna, Türkiye açısından hem politik hem de coğrafi olarak vazgeçilmez bir dost müttefik olmalıdır. Ülkeyi yöneten her iktidar da bunu bilerek siyaset yapar.
Dış siyasetin iç siyasete yansımaları çok güçlü olur bunun da altını çizelim. Ne mi olur? O’nu da yakında görürüz. Ankara koridorlarında çok hesaplar yapılıyor. Bazı siyasetçi ve üst bürokratların günde 2-3 kapı aşındırdıklarını biliyoruz.
Bu arada önümüzdeki hafta Eskişehir’de siyaset hareketleniyor. Önemli konukları ağırlayacak şehir. AK Parti’de önemli görüşmeler olabilir.
Haa ne diyorduk.. Sobaları hazırlayın.