Soner Yalçın’ın bir kitabı var…
Endüstriyel tıp, ilaç şirketleri, kapitalizm ve insan sağlığını irdelediği…
Kitap referans bir kitap olmayabilir…
Lakin zülfiyare dokunduğu çok belli…
Yok, büyük sermayeden, ilaç şirketlerinden filan bahsetmiyorum…
Sağlık camiası en büyük tepkiyi veren grup…
Alvin Tofler’in bir sözünü hatırlatarak başlamak istiyorum:
“21. yüzyılın câhilleri, okuma yazma bilmeyenler değil; yanlış öğrendiklerini unutamayan,yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır”…
Kitabı hiç okumayan, okumaya gerek dahi duymayan , ülkenin öğretim seviyesi en yüksek kitlesinden büyük tepki alıyor…
Alaya alınıyor, aşağılanıyor, cahillikle ve hadsizlikle suçlanıyor…
Bildiğin lince tabi tutuluyor…
Üstüne üstlük bunu yapanların neredeyse tamamı dünya görüşü olarak kendi mahallesinin mensupları…
Aykırı bir fikre, farklı bir bakış açısına en ufak bir tahammülleri yok…
Bunu yapanın kimliği, geçmişi herhangi bir şey ifade etmiyor…
Yeter ki katıksız iman ettikleri konulara asla ve hiç kimse dokunmasın…
Dün el üstünde taşıdıklarını bugün tereddütsüz gömüyorlar…
Hiçbir yeniliğe açık değiller…
Hiçbir farklı bakış açısına tahammül gösteremiyorlar…
Bilimsellik kılıfı altında inşa ettikleri dine(!) katı bir iman ile bağlılar…
Sorgulamayı akıllarına bile getirmiyorlar…
Kendi dinlerinin amentülerinden birini bile sorgulasalar kurdukları sahte dünyanın çökeceğini biliyorlar belki de…
Truman şovu gerçekten yaşıyorlar…
Ufacık bir aykırı çıkışında Muharrem İnce’yi lince tabi tuttular…
İkincisinde yerin dibine soktular…
Kendi mahallelerinin en akıllı entelektüeli Nihat Genç’e vebalı muamelesi yapıyorlar…
Halbuki Genç hala onların mahallesinde ikamet ediyor…
Taraf filan değiştirmiş değil…
Sadece bazı konuları ve çelişkileri sorguluyor…
Muhafazakarlık tam tamına bu işte...
Dindarlık muhafazakarlık değil…
Statükonun bozulmasına direnen demek değil mi muhafazakarlık?..
Hatta tam da yobazlık mesabesinde bir muhafazakarlık…
Siyasi görüşlerinde nirengi noktalarını Erdoğan olarak belirlemişler…
O’na göre pozisyon almaya çalışıyorlar…
Erdoğan komünistim dese, kapitalizmin faziletlerini saymaya başlayacaklar…
Lakin denklemden Erdoğan çıktığı zaman siyaseten nasıl bir boşluğa düşerler acaba?..
Neyse?..
Bence mesele zaten Erdoğan falan değil…
Kendilerine kurdukları terrarium içersinde yaşamaya devam etme güdüleri…
Terrariumun dışında koskoca bir evren olduğunu kabul etmek istemiyorlar…
Canhıraş bir savunma mücadelesi veriyorlar…
“Herşeye rağmen dünya dönüyor" diyen Galileo geldi aklıma...
İtalyan bilim insanı Galileo Galilei, 385 yıl önce Dünya'nın Güneş'in etrafında döndüğünü söylemişti…
Bu fikirleri kilise tarafından yanlış olarak kabul edildiği için ölümle yargılandı…
Galilei, 20 Eylül 1642 yılında ölünceye kadar ev hapsinde kaldı…
Ama dünya hiç bunların farkında bile olmadı…
Dönmeye devam etti...