TÜGİAD (Türkiye Genç İşinsanları Derneği), Eskişehir’de depremi unutturmamak adına çok ısrarlı.
Özellikle Eskişehir siyasetinde milletvekili adaylarının belli olduğu, önümüzde bekleyen genel seçim ve ardından çok kısa bir süre sonra gerçekleşecek yerel seçimler neticesinde şehrin siyaseti de ulusal siyasette olduğu gibi yavaş yavaş “deprem hassasiyetinden” çıkmaya başladı.
En azından oy devşirmek adına siyasi parti veya ittifakların, okulun bahçesine havuz yaptıracağını söyleyen başkan adayı gibi bol keseden atıp tuttukları pozisyondan çıkmaları gerek.
Ya da saçma sapan “azınlık taleplerine” verilen vaatlerden ziyade “sarsıcı gerçeklere” odaklanmak gerek.
Eskişehir’de de siyaset, milletvekili adaylarının belirlenmesiyle birlikte hızlı bir sürece girdi.
Nihayetinde “Eskişehir’in cevherini” işleyecek siyasi akılların çok ciddi ve çok akıllıca çalışması gereken bir sürece girdik.
Bu süreç ister istemez depremin de belki bir nebze olsun geri planda kalmasına sebep oldu.
Ama Eskişehir’de depremin yıkıcılığını ve hayatları sarsılan depremzedeleri an be an unutturmayan TÜGİAD var.
TÜGİAD’ın verdiği inanılmaz çabaya şahit oluyorum.
Deprem felaketinde deprem bölgelerine yönelik ihtiyaçlardan tutun, Eskişehir’e gelen depremzedelere yönelik faaliyet çalışmalarında da öncü rolü üstlendiler.
Şimdilerde de enkazların kaldırıldığı şehirlerden Eskişehir’e göç eden depremzedelerin yalnız olmadığını hissettirmek ve Eskişehir’deki depremzedelerin inşa edecekleri yeni hayata katkıda bulunmak amacıyla Eskişehir’de yardım konserleri düzenleniyor.
Dün Eskişehir’de Karsu konseri vardı. Konsere TÜGİAD’ın daveti ile katıldım.
Konserin bütün gelirleri Eskişehir’deki depremzedeler için harcanıyor. “Gelir” derken, sanatçı ve orkestranın alması gereken ücretlerden sonra elde edilen gelir değil…
Bizzat bilet gelirlerinin bütünü, tamamı, kuruşu kuruşu.
Deprem bölgesinde pek çok yakınını kaybeden dünyaca ünlü Karsu da tek kuruş almadı bu konserden.
Konser esnasında Karsu’nun yeri gelip güldüren ama daha çok ağlatan konuşmaları, “hayatta gülmek zorundayız ama gerçekler hep acıdır ve acı gerçekler kahkalarımızda bile unutulmamalı” mottosunu tüm Eskişehirlilere hatırlattı.
Bu arada, TÜGİAD’ın daveti ile katıldım dedim… TÜGİAD bizzat konsere davet ettiği tüm kişilerin ücretlerini de yine kuruşu kuruşuna ödemiş.
Türkiye’de işleyen siyasi hırsların, öyle ya da böyle zaman içinde “sarsıcı realitelerin” önüne geçeceğine adım gibi eminim.
Gündem değiştirme konusunda Türkiye’nin tarihi boyunca oluşturduğu siyasi kültürü eleştirmiyorum. Bu da bir başarıdır.
Fakat en azından göstermelik “tabela hassasiyetlerine karşı” TÜGİAD gibi hassasiyetleri “politikanın pek de istemediği” şekilde tabelalardan alıp değer-gerçeklik anlamında bir girişime dönüştürdüğü derneklerin artması ümidiyle.
Olmuyor yani “tabela aydınlık yüzlerin” sloganları ve vaatleri. Somut icraatler lazım hocam!
Samet Açıkel 2 Yıl Önce
Kalemine sağlık kardeşim.