22 Nisan 2011 tarihinde inşaatına başlanan Zafer havalimanı, 25 Kasım 2012 tarihinde hizmete açılmıştır. 155 milyon TL'ye mal olan havalimanı 2044 senesine kadar IC İÇTAŞ İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından işletilecektir…
Başlangıçtan günümüze kadar da tartışmaların odağındadır…
Yapım ve işletim modeli, yolcu garantisi, gerekli miydi tartışmaları açıldığından bugüne hız kesmeden devam ediyor…
Şimdi Wikipedia’daki bilgiler üzerinden yapılma gerekçelerine bir göz atalım:
-Uşak Havalimanı'nın etkin kullanılamaması,
- Eskişehir Anadolu Havalimanı'nın yüksek hızlı tren yüzünden cazibesini yitirmesi,
-Çoğunlukla Almanya, Belçika gibi Avrupa'da bulunan gurbetçi vatandaşlara kolay ulaşım sağlaması,
-Hac mevsiminde özellikle İstanbul'da oluşan yoğunluğu azaltmak için bu seferlerin Zafer Havalimanı'na kaydırılması,
-Kütahya ve Afyon'da bulunan termal tesislere yabancı turist çekmek.
Öncelikle Wikipedia hakkında da birkaç tespit yapayım…
Wikipedia’daki bilgiler yüzde 100 kesin doğru bilgiler değildir.
Tüm dünyada sürekli güncellenen, herkesin katkıda bulunduğu bir kaynaktır…
Eksik, hatalı, manipülatif bilgiler olabilir…
Ama herkesin ilk baktığı kaynaktır…
Aradığınız konuya hakimseniz çok yardımcı olur…
Ama konuya yabancısı iseniz tamamen yanlış yönlenebilirsiniz…
Mesela yukarıdaki Zafer Havalimanı yapılış gerekçeleri…
Dört gerekçe sayılmış…
Dördüncü sıradaki gerekçe , yani “Kütahya ve Afyon’da bulunan termal tesislere turist çekmek” gerekçesi, aslında bu havalimanının temel yapım sebebidir…
Ama aynı zamanda cümlenin şekli, şemali , kuruluşu, anlamı dahil hepsi kusurludur…
Mesela 2011 yılında ya da yapım kararının alındığı 2008-2009 yıllarında her iki ilde de özellikle yurtdışına hitap edecek nitelikte termal tesis yoktur…
Ve 2022 yılı itibari ile de Afyonkarahisar dışında nitelikli termal turizm yatağı yoktur…
Şimdi 2007 yılına gelmek istiyorum…
“Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir illeri sınırları içerisinde yer alan Frig Vadisi İ.O. 12. ve 7. yüzyıllar arasında Frig Krallığı’na ev sahipliği yapmış olması sebebiyle Frig tarihi kentleri ve eserleri barındırmaktadır ve tarihi, kültürel ve doğal kaynaklara sahiptir. Alanda Frigler, Romalılar ve Bizanslılara ait yerleşimlerin kalıntıları bulunmakta olup, tarihi açıdan zengin bir dokuya sahiptir. Vadi, Romalılar ve Bizanslılar tarafından iskan edilmiştir ve çok geniş bir alanı kapsamaktadır, kaya oyma ve yontma mağaralar, Bizans döneminde bunlara eklenmiş olan kilise ve şapeller, kaleler, yer altı şehirleri,
kaya mezarları antik kentler ve doğal peyzaj unsurları yer almaktadır. Önemli bir doğa ve kültür turizmi potansiyeline sahiptir.
Bölge, İzmir- Ankara, Ankara-Antalya, İstanbul-Antalya, Bursa-Antalya ana aksları üzerinde bulunmaktadır. Ancak bu aksların tamamında hızlı kara- yolu ulaşımını sağlayan otoban veya bölünmüş yol bulunmamaktadır. Bölgede, 20’ye yakın jeo- termal kaynak bulunmaktadır.
2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan Turizm Eylem Planı çerçevesinde, bölgenin açık hava müzesi şeklinde geliştirilmesi ve uluslararası düzeyde termal ve kültür turizm bölgesi olarak öne çıkarılması öngörülmekte, “Frigya Kültür ve Termal Turizm Gelişim Bölgesi” olarak adlandırılmaktadır. Bölgenin sağlık ve termal turizm çerçevesinde termal kentlerin ve nitelikli kür ve tedavi merkezlerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bölge, Türkiye’deki termal turizmin geliştirilmesi amacıyla başlatılan “Termal Turizm Kentleri Projesi” kapsamında jeotermal potansiyelleri diğer turizm türleri ile entegre olabilecek ve turizm bölgesi oluşturabilecek kapasiteye sahip olması nedeniyle öncelikli geliştirilecek bölgeler arasında yer almaktadır, ancak hâlihazırda turizmden neredeyse hiç pay alamamaktadır.
Alan, belirtilen illerin İl Çevre Düzeni Planla- rı’nda Frig Vadisi Planlama Alanı olarak belirtilmektedir. Alanda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinasyonunda 3 ilin çeşitli kurumlarının dahil olduğu Frig Vadisi Kültür ve Turizm Kuşağı Projesi çalışmaları sürmektedir.”(Kültür ve Turizm Bakanlığı 2007)
Kapadokya bölgesine benzer bir açık hava kültür ve tarih müzesi olmakla beraber nitelikli ve çoklu termal kaynakları ile de üstünlükleri olan bölge için planlama yapılmıştır…
Bu süreç için üç ilin öncelikle valileri ve onların koordinasyonunda ilgili tüm belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları,tüm STK, lar, odalar,işadamları çalışacak ve müthiş bir cazibe merkezi olacaktı…
Bu süreçte Ulaştırma bakanlığına düşen bu bölgeye özellikle yurtdışından ulaşımı kolaylaştırmak için bir havalimanı yapılması düşüyordu…
Bu süreçte görevini kusursuz ifa eden tek kurum yapıldığı yıl itibari ile Türkiye’nin dördüncü büyük havalimanını yapmıştır.
Yıllık yolcu geçiş garantisi ise bir milyondur…
Bu rakamın gerçekçi olup olmadığı konusunda benzer bölge Kapadokya’ya 2019 yılında gelen dört milyona yakın toplam, ikibuçuk milyondan fazla yabancı turisti gözönüne alarak değerlendirmek önemlidir…
Her üç ilin valilikleri ise bu koordinasyon sürecinde angarya toplantılardan başka hiç bir şey yapmamış, üç kentin lobileri ise küçük hesaplar ile keseri kendi tarafına yontma çabası içinde olmuşlardır…
Belediyeler bölgede ulaşım, yürüyüş yolu, bisiklet yolu, lojistik, konaklama, butik turizm işletmeciliği vs… gibi konularda hiçbir şey yapmamış, turizm yatırımı yapılan tek il Afyonkarahisar olmuştur…
Maalesef ki bu belediyeler içinde en yüz karası da Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’dir…
Bu proje adına çakılmış tek çivisi yoktur…
Afyonkarahisar’daki nitelikli yatak yatırımları ise plansız programsız yapılmıştır.
2021 itibari ile aldığı misafirlerdeki yabancı oranları yüzde beşleri bulamamaktadır…
Küçük hesaplar, bölgecilik, bencillikler, uyumsuz ve koordinasyonsuz çalışmak bu Frig Vadisi fiyaskosunun temel sebepleridir…
Burada başarısız olan proje Zafer Havalimanı projesi değildir…
Frig vadisi projesidir…
Çünkü havalimanının yapılmasının güya diğer üç gerekçesi ana gerekçe değildir ve hatta gerekçe bile değildir…
Mesela Uşak Havalimanının etkin kullanılamaması diğer üç ili ilgilendirmez ve buraya yönelik beklenti oluşmamıştır zaten…Uşaklılara aittir ve Uşak’ın ihtiyaç ve beklentileri üzerinden tartışılır, tartışılması gerekir…
Eskişehir Anadolu (Hasan Polatkan) Havalimanı'nın yüksek hızlı tren yüzünden cazibesini yitirmesi maddesi tamamen saçmadır…
Eskişehir’in İstanbul ve Ankara ulaşımları havayolunu tercih ettirmeyecek kadar kolaydı ve kolaydır…
Yurt içi uzak mesafeler için ise Esenboğa ve Sabiha Gökçen havalimanları daha tercih edilir durumdadır…
Eskişehir’in havalimanı umre ve Belçika hattında yoğun charter seferleri için önemli ve gereklidir…
Afyonkarahisar ilinin merkezinde gurbetçi yok denecek kadar azdır…
Emirdağlılar Eskişehir’e diğer ilçeler ise Isparta, Burdur, Denizli'ye gelir…
Dolayısı ile diğer gerekçeler gerekçe bile değildir….
Son günlerde gündemde olan Eskişehir Hasan Polatkan havalimanının kapatılıp, uçuşların Zafer Havalimanına kaydırılması tamamen yanlış doneler, fikirler üzerinden tartışılmaktadır…
12 yıl öncesinin bürokratik ve siyasi hafızasının nasıl kaybolup, bugün herkesin birlikte nasıl saçmalayabildiğini anlayabilmek mümkün değil…
Tekrar etmek istiyorum: başarısız olan Zafer Havalimanı değil Frig Vadisi Kültür ve Termal Turizm projesidir…
Bugün konuşulması, tartışılması gereken tek konu budur.
Proje başarısız dediysek ilanihaye bir sonuç değildir…
Yağ, un ve şeker hala elimizdedir.
Tava ocakta biraz fazla kızmıştır ve helva gecikmiştir.
Proje doğrudur ve yapılmalıdır…
Herkes, hızla öncelikle kendi üzerine düşeni yapmakla başlamalıdır…
Kızılinler’de termal suyun faydalanılabileceği şadırvan bile yoktur…
Bırakın konaklamayı, bisiklet ile tur yapsanız bir bardak çay içmeye köyün kahvesi bile yoktur…
Yazılıkaya da oturacağınız bir gölge, içmeye su bulacağınız bir büfe yoktur….
Daha eleştirilecek şey çoktur…
Ama laf üretmekle beraber çokça iş de üretmek zorundayız…