07.02.2021, 12:50

Boğaziçi ve son yalan saldırısı...

ABD’deki dostlarının seçimleri kazanmasından sonra CHP'ye ve özellikle Kılıçdaroğlu'na bir heves ve heyecan geldi...
Önce bütün aksi göstergelere rağmen ekonominin çok kötü olduğunu iddia etmeye başladılar.
Daha önceleri de yalanlardan, yalan haberlerden sürekli medet umuyorlardı ama olabildiğince usturuplu olmaya ve kurumsal güvenilirliğin yok olmamasına asgari de olsa dikkat ediyorlardı.
ABD’deki dostları iktidar olunca sınırsız, sürekli, dikkatsiz yalanlara başladılar.
İlk çıplak arama YALANI'nı HDP M.Vekili Ö. Faruk Gergerlioğlu söyledi.
İzmir Emniyeti'deki çıplak arama yalanı PKK yandaşı bir dernek söylüyor.
“Gülnaz Şırınga” yalanı,
“aşağıya bak” 
“ters kelepçe ile cama yazı” yalanı,
“başörtümü açtılar" yalanı....
Hiçbir YALAN akşama ermiyor...
Bir öğrencinin beyin ameliyatında olduğu yalanını Bahadır Erdem yayıyor...
Çatılara keskin nişancılar yerleştirildi yalanı hemen arkasından devreye giriyor...
Saymakla bitmez...
Eskiden de yalanla çok haşır neşir idiler.
Ama yukarıda dediğim gibi, en azından usturuplu olmaya çalışırlardı.
Rakam cambazlıkları filan yapmaya çalışırlardı...
Yalanın bu kadar şiddetlenmesi ve içinin iyice boşalmasının bence iki sebebi var.
Birincisi “benzemezler” ya da “alakasızlar” ittifakını bir arada tutabilmek neredeyse imkansız.
Ortak tek paydayı atılan yalanlarda tutturabiliyorlar.
İkincisi ise kitleyi mütemadiyen duymak istedikleri yalanlara alıştırdılar ve kitleleri bağımlı oldu.
Hoşlarına gidecek yalanlar duymayınca “yoksunluk” sendromu yaşayacaklar ve belki de bu kitlesel hipnoz durumundan kurtulacaklar.
O yüzden gitgide yalanların sıklığını ve dozunu artırmak zorunda kalıyorlar.
Bir üçüncü sebep de muhtemel ki meşhur ajansları...
Kısa yoldan sonuç almak adına  Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in  taktiklerini deniyorlar.
Bu taktikler özetle;
 -Yalan söyleyin mutlaka inanan çıkacaktır. Olmazsa yalana devam edin.  Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız,  insanlar ona o kadar fazla inanırlar.
 -Bir insana yalan olsa bile bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser ve savunur.
 -Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması da o kadar kolaylaşır.
 -Halkı her zaman ateşleyin, asla soğumasına ve düşünmesine izin vermeyin.
 -Halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.
 -Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin.
 -Asla rakibinizin üstün bir yanı olduğunu kabul etmeyin.
 -Asla kendinizden başka birine hareket alanı bırakmayın.
 -Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
 -Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyin suçunu onun üzerine yıkın.
......
Çok tanıdık geldi değil mi?..
Peki bu sürdürülebilir mi?
Elbette değil...
Peki o zaman...
Neden bu yola başvuruyorlar?...
Bence bunun cevabı korkunç...
Çünkü Goebbels’in taktikleri sürekli insanları kandırmak amacı gütmez.
Sadece bir kere mutlak iktidarı ele geçirmek içindir.
Bunlar ile bir süre hipnoz edilen kitleler, mutlak iktidara ulaştıktan sonra mankurtlaştırılacaklardır.
Sağduyu ve aklı selim, milletimizin feraseti buna asla yol vermeyecektir...

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@