FETÖ mü zombi yoksa mensupları mı?
"Neden buradayım? Sayın Cumhurbaşkanım, siz canınızla, ben özgürlüğümle, milletimiz bağımsızlığıyla tehdit edildi. Siz 15 Temmuz gecesi direnmeseydiniz, bugün ben, kumpaslarda yargılanan komutanlarımız, kardeşlerimiz ve Türkiye'nin önde gelen binlerce ismi o gece aileleriyle birlikte katledilmişti. Bugün hiçbirimiz hayatta değildik. Daha da önemlisi milletimiz bağımsızlığını yitirmişti. İşte bu nedenle bu millete cellat olan FETÖ zombi teşkilatına karşı mücadelenizde yanınızdayım."
İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi'nin, AK Parti'ye katılırken yaptığı konuşmanın bir bölümüydü yukarıda okuduğunuz...
Sanırım üç, dört yıl önce duymuştum ilk kez "FETÖ ve zombi" kelimelerini bir arada...
Düşüncelerine çok değer verdiğim, kendisinden öğrendiklerimin sayısı fazla olduğu için ağzım dolu bir şekilde "hocam" diye hitap ettiğim bir ağbim, sohbetimiz sırasında "90'lı yıllar ile birlikte zombi filmleri ne kadar arttı ve hemen hemen bütün macera filmlerinde zombiler kullanılıyor farkında mısın?" diye sormuştu...
Hemen dinlemeye geçtim, çünkü sorunun arkasından müthiş bir tespit gelecekti...
Devam etti: "Zombiler, varsayıma göre kaptıkları bir virüs nedeniyle kalpleri dursa bile hareket etmeye devam ediyor ve virüsleri hâlâ hayatta olan diğerlerine bulaştırmak istiyor, biliyorsun. Bir zombi filminde izledim. Sağlıklı insanlar zombilerden kaçarken büyük ve derin bir vadinin üzerine kurulmuş, tahtadan yapılmış asma bir köprüyü geçiyor. Herkes geçtikten sonra köprüyü koparıp uçurumdan aşağıya atıyorlar. Nispeten yavaş hareket eden zombiler uçurumun diğer tarafına geldiklerinde durup ne yapacaklarını bilmez bir halde karşıya bakıyor. Karşıdaki sağlıklı insanlar da kurtulmuş olmanın mutluluğuyla birbirlerine sarılıyor.
Tam da bu sırada zombilerden bir tanesi kendisini uçurumdan aşağıya atıyor. Sağlıklı insanlar ne olduğunu, bu zombinin neden kendisini aşağıya attığını anlamaya çalışırken başka bir zombi de kendisini uçurumdan aşağıya bırakıyor. Sayıları bir hayli fazla olan zombiler hemen diğerlerini takip ediyor ve uçurum, aşağıya atlayan ve üst üste yığılan zombilerle dolmaya başlıyor. Başlarına geleceği anlayan sağlıklı insanlar kaçmaya başlıyor ve bir süre sonra üst üste yığılan zombilerin üstüne basa basa diğer zombiler takibi sürdürüyor.
Amerikan sinema endüstrisi, çok sevdi bu zombi hikayelerini. Bir görüşe göre, ABD sinema endüstrisi, Amerika'nın ideolojisini yaymak için de çekiyor bu filmleri biliyorsun. Bak, dikkat et, dünya üzerinde CIA tarafından kurulan bütün terör örgütleri, mensuplarına tam anlamıyla 'zombi' gibi davranmayı öğretiyor ve belletiyor. Şartlanan terör örgütü mensupları da hiçbir şeyi sorgulamadan, ölse bile mensup olduğu örgüte faydasını sürdürmeye devam ediyor.
İşte bu sebeple, hiçbir gerçek FETÖ mensubunun doğruyu anlayıp pişman olmasını umut edemeyiz. Gerekirse sabırla yıllar, yıllar, yıllar boyunca bekleyip adeta yeniden dirilmeyi bekleyeceklerdir. Dikkat durumumuzu yıllara yaymalı, biz de en az onlar kadar sabırlı olmalıyız."
Çok düşündüm sonraları... Hatta Game of Thrones dizisinin son bölümünde zombilerden korunmaya çalışan kahramanların, bulundukları kalenin çevresini ateşe vermesi, ardından bir zombinin kendisini bu ateşin içine atıp diğerlerine yol açmasıyla yeniden aklıma gelmişti bu anlatılanlar...
***
Mehmet Ali Çelebi, AK Parti'ye katılım töreninde "FETÖ zombi teşkilatı" tabirini kullanınca, yıllar sonra aynı, belki benzer tanımlamayı duymanın heyecanına kapıldım tabii ki...
Zombiler, vücutlarına giren virüs yüzünden böyle "kayıtsız şartsız" davranıyor, biliyorsunuz...
Ancak insanlar da zaman zaman bu etkinin altına girer...
İnanç sahibi insanlar, diğerlerinden farklı olarak, soyut kavram ve emirlerin etkisinde yaşar ki, bu kişileri sağlıklı olarak kabul ederiz. Çünkü, emirleri herhangi bir denklerinden, yani bir insandan almaz, muhtemel ödüllerine bu 'dünyada' kavuşmayı beklemez. Emir ve yaşam şekli soyut dizilimde olduğu için inanmak için beynin kullanılması gerekir...
Bir de herhangi bir ideoloji sahibi insanlar bu kadar 'kayıtsız şartsız' olmasa da sorgulama ve düşünme melekelerinden uzaklaşarak; bir kere ikna oldular mı, kendisine söylenen her şeyi doğru kabul edip belleyen olur...
Tabii bir de Hassan Sabah'ın, insanların bu zaaflarını tespit edip uyuşturucu etkisiyle kurduğu dünyanın ilk terör örgütü Haşhaşiler'den bahsetmeliyiz ki...
Sonrasında gelen bütün terör örgütleri, bu taktik ile mensuplarını adeta bir zombiye çevirir...
İşte insan beyninin fonksiyon dışı bırakıldığı durumlardır bunlar...
Mehmet Ali Çelebi, FETÖ'ye yönelik "zombi teşkilatları gibi yeniden dirilmeye çalışan" mı demek istedi, yoksa, burada bahsettiğimiz gibi "Bu teşkilatın mensupları, zombiler, şu anda bile aramızda bu virüsü yaymaya devam ediyor" mu, bilmiyorum...
Aslında fazla farkı olduğunu da düşünmüyorum...
Ve fakat şunu çok rahat bir şekilde söyleyebilirim ki, gerek Danıştay'ın son aldığı karar, gerek bazı üniversitelerdeki uykuya geçmiş ancak müdahale edilmeyen/edilemeyen yapıları göz önüne alırsak FETÖ ile mücadele PKK ile mücadeleden çok farklı çok daha meşakkatli olacaktır mutlak!..
Zira birinde eli silahlı ve neredeyse üniforma giymiş zombiler; diğerinde, zombi olduğunu anlayamadığınız ve en küçük bir boşlukta size virüs bulaştıran yarı uykuda zombilerden bahsediyoruz...
Hele hele bizim ülkemiz gibi, "devlet başkanı gitsin de ne olursa olsun" diye düşünen milyonlarca insanın olduğu devletlerde...
Bu zombiler ekstra çaba da sarf etmek zorunda kalmıyor virüsün yayılması için...
O zombi teşkilatına mensup olmasa da muhalefet ettiğini düşünen bazıları, ellerinde şırıngayla virüsü hem kendilerine hem de çevrelerine bulaştırmak için teşne oluyor maalesef...
O sebeple bir gün PKK illetinden kurtulabiliriz ve fakat emin olun "FETÖ zombi teşkilatı" ile mücadelemiz, çocuklarımıza ve belki onların da çocuklarına kadar uzanacak...
Onlar uyuyan devin uyanmaması için ellerinden geleni yapacak; biz de Mehmet Ali Çelebi ve benzerleri gibi "bir ve beraber" olarak, bu virüsü dünya üzerinden silmek için elimizden geleni ardımıza koymayacağız...