Sanki muhalefetin gündem olmak için konusu yokmuş gibi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk Tv'de katıldığı bir programda "Ben cumhurbaşkanı adayı olmayacağım. Başbakan olacağım" dedi, şimdi hepimiz neredeyse 10 gündür bu konuyu konuşuyoruz...
Bu konuda konuşan hemen herkes de konuya "Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin değişeceğine bu kadar emin yani" diye yaklaşıyor. Bir tek pazartesi akşamı Ahmet Hakan Coşkun'un programında Memleket Partisi Genel Başkan vekili Prof.Dr. Gaye Usluer, "Meral hanım, partisinin seçimlerden birinci parti olarak çıkacağına emin demek ki" deyip, kestirip attı...
Ben de ilk günden beridir aynı şekilde yaklaşıyorum konuya aslında...
Meral Akşener'in "Ben başbakan olacağım" cümlesinin altında yatan gerçeklik sadece ve sadece "sistem değişikliği" değil, aynı zamanda partisinin birinci, en azından Millet İttifakı'ndaki partiler arasında birinci olacağını kastetmiş olmuyor mu?
Meral Akşener nasıl başbakan olacak?
Öncelikle...
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı seçimi kazanacak...
Daha sonra Millet İttifakı, TBMM'de anayasayı değiştirecek, en azından değişikliği referanduma götürecek çoğunluğu elde edecek...
Referanduma gidilirse "Güçlendirilmiş parlamenter sistem" haktan kabul oyu alacak...
Sonra yetkileri kısılmış Cumhurbaşkanı, TBMM'de en yüksek sandalye sahibi partinin genel başkanına hükümeti kurma yetkisi verecek...
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimi kaybettiği ve milletvekili olmadığı için bu görev partiden herhangi bir milletvekiline verilecek...
AK Parti ve MHP'nin sandalye sayısı hükümeti kurmaya yetmediği için o tarihteki cumhurbaşkanı bu kez yetkiyi ikinci partinin genel başkanına verecek...
İşte...
Meral Akşener'in, Kemal Kılıçdaroğlu'na gol attığı nokta burada başlıyor...
Geçenlerde bir gazeteci CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sormuş bu konuyu, "Biz, Meral hanımın başbakan olmasından mutlu oluruz" minvalinde şeyler söylemiş...
***
İki ihtimal var...
Bu seçimden sonra bütün senaryolar Millet İttifakı'nın dilediği gibi gerçekleşirse, Meral Akşener'e o tarihteki cumhurbaşkanının görev vermesi için...
Ya İYİ Parti'nin, CHP'yi geçmesi gerekiyor...
Ya da Kemal Kılıçdaroğlu'nun, cumhurbaşkanı olmak istiyor ya, Meral Akşener'e hükümet kurma yetkisini kendi partisinin genel başkanını bir kenara bırakarak vermesi gerekiyor.
Diyelim ki Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olmadı...
Meral Akşener'in hükümet kurma görevini alması için yine iki ihtimal var: Ya CHP'yi geçecek ya da CHP'yi 'küçük partinin başbakanlığı' alması konusunda ikna edecek...
Nereden baksan tutarsızlık...
Akşener için değil...
CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için...
Yine, yeniden, bir kez daha hiç düşünmeden cumburlop atlayı vermiş mevzuya...
Bu arada Millet İttifakı neden böyle 'boş' konularla uğraşıyor anlayabilmek mümkün değil...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oyu, şu sıralarda, son 15 yıldaki en düşük seviyesinde...
Ciddi yapılan kamuoyu araştırmaları Erdoğan'ın oyunu yüzde 40-43 bandında gösteriyor...
Yani Erdoğan en zayıf günlerini yaşıyor...
Muhalefet, zaten doğal olarak ciddi bir alternatif arayan seçmene, ciddi bir alternatif sunmayı düşünmüyor da...
Millete, sorunun tamamen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden kaynaklandığını anlatmaya, hatta milleti bu duruma ikna etmeye çalışıyor...
Millet İttifakı'ndan birilerinin, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce gibi "Millet pahalılıktan perişan vaziyette. Ben, hangi sistemde olursa olsun ülkeyi yönetmeye talibim. Sistem mistem tartışmaları sıkıntılar bittikten sonra konuşulacak konulardır" demesi lazım...
Millet İttifakı bütün tartışmayı sistem üzerine kurarsa...
Bence Cumhur İttifakı'nın ekmeğine yağ sürer...