Yıllardır sorarlar, yıllardır anlatmaya çalışırım: Yılmaz Büyükerşen, son iki seçimde hiçbir iş yapmamasına rağmen nasıl seçildi?
Çok basit... Eskişehir dışında yaşayanların, Eskişehir'de yaşayanlara yönelik baskısı yüzünden...
Belediyecilik, Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 yıl önce İstanbul'da yaptığı gibi yapılır ya da Yılmaz Büyükerşen'in, ilk iki döneminde hayata geçirdiği gibi...
Peki, belediye başkanlığı nasıl yapılmaz?
Yılmaz Büyükerşen'in son 15 yılda yaptığı gibi...
Başkan Büyükerşen, son iki seçimde "Projem yok, aslında Eskişehir'e yapılacak hiçbir şey yok" diye diye seçim kazandı ve hemen herkes "Büyükerşen, Akp gelmesin diye seçiliyor" cümlesini kurarak bana göre Büyükerşen'in yaptıklarını küçümsedi...
Evet, sadece Akp gelmesin diye Büyükerşen'e oy veren on binlerce insan var bu şehirde, ancak bana söyler misiniz, sadece bu saitle oy kullanacak kişiler, aynı sebeple başka bir isme de oy verir, öyle değil mi?
Büyükerşen'i seçtiren 'şey' üzgünüm, ama 'sadece Akp korkusu' değil...
Büyükerşen, ilk iki döneminde yaptığı güzel ve etkili projeleri, İstanbul basınını kullanarak Türkiye'ye öyle bir anlattırdı ve öyle bir algı oluştu ki...
Türkiye'nin Eskişehir dışındaki 80 ilinde yaşayanlara, "Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı kim olsun?" diye sorsanız, yüzde 85 oranında "Yılmaz Büyükerşen" karşılığını alırsınız.
Peki, neden Eskişehir'i bu oranla kazanmıyor?
Çünkü Yılmaz Büyükerşen ilk iki döneminde sosyal belediyeciliğe hiç önem vermedi, hükümet ile birlikte çalışmayı değil hükümetleri devirme mücadelesini tercih etti ve ik iki dönemde yaptıklarını, bütün Türkiye'ye çok güzel bir şekilde pazarladığı son üç döneminde hiçbir şey yapmadı!..
Son üç gündür neler yaşanıyor peki?
Çok basit, ben esasen bu yaşanacakları geçen hafta Kanal 26'daki programımda dile getirmiş ve "Yılmaz Büyükerşen bir tek Ekrem İmamoğlu'ndan korksun, onunla bir mücadeleye girişmek zorunda kalırsa kazanamayabilir" demiştim...
***
Geçen hafta resmi olmayan konuşmalara göre Yılmaz Büyükerşen, kendisine tavsiye edildiği üzere İstanbul'a gidip Ekrem İmamoğlu ile görüşüyor. İmamoğlu biraz soğuk ve yukarıdan bakar halde konuşuyor kendisiyle...
Bunun üzerine atlayıp Ankara'ya gidiyor. Burada kendisine, "Hocam sen bi niyet beyanında bulun, bir aday adaylığı başvurusunda bulun. Sonrası bizde" deniliyor...
Yılmaz Büyükerşen hayatında ilk kez 'aday adaylığı' başvurusunda bulunuyor son gün...
İşte "Büyükerşen karizması" ilk kez burada çiziliyor...
Bir şey daha oluyor bu sırada: CHP'den aday adaylığı başvurusunda bulunan Başkan Büyükerşen'in belgeleri internet üzerinden yüklendiği için CHP aday göstermezse bir başka partiden aday olma ihtimali kalmıyor...
Yani Başkan Büyükerşen'in pazarlık gücü tamamen sıfırlanıyor...
"Büyükerşen karizması" çizilmişti ya, bu çizik derin bir yarığa dönüşüyor...
Sonra Ekrem İmamoğlu'nun algı silahları devreye giriyor: Önce Fatih Portakal saldırıyor Yılmaz Büyükerşen'e, CHP'lilerin kutsal kabul ettikleri televizyon kanalında. Sonra CHP'nin eskiden yarı resmi olan kanalı Halk Tv'de İsmail Küçükkaya, Büyükerşen'e saydırıyor da saydırıyor...
Size bir ayrıntı, İsmail Küçükkaya bir de üstelik Büyükerşen'in eski 'algı silahlarından' biri iyi mi!
Neyse...
Büyükerşen Karizması'ndaki yarık, büyüdükçe büyüyor...
Son olarak gelen tepkilerden panikleyen Başkan Büyükerşen bir 'iletişim sürecini' ilk kez yönetemiyor ve Sözcü gazetesine "Ben, Genel Başkanımız Özgür Özel'in talimatıyla aday adaylığı başvurusu yaptım" diyor iyi mi!
Eskişehir'de yaşayanlar Büyükerşen'i nasıl bilirdi?
CHP Genel Başkanı kim olursa olsun, Büyükerşen, genel başkandan büyük, genel başkana 'höt' dedi mi kendisinin dediğini yaptıran, CHP içinde kimseye eyvallahı olmayan, büyük, ulu kişi!
Şimdi nasılmış?
Talimatla aday adaylığı başvurusu yapan talepçi bir eski belediye başkanı!
İşte bu durum Yılmaz Büyükerşen'in karizmasını yerle bir ediyor, bitiriyor...
Yıllardır Eskişehir'in dışında Büyükerşen'e oy vermediğimizi söylemeye utandıran algı imPARAtorluğu, şimdi Büyükerşen'e oy verecek olanları utandıran duruma getirdi...
Gelecek günler çok şenlikli olacak çoook...
Not: CHP bir genelge yayımladı 2011'de "Meclis üyeleri istifa edip milletvekili adayı olmasın" diye. Kazım Kurt'u meclis üyeliğinden istifa ettirip milletvekili yaptıran kişiydi Büyükerşen Karizması!
CHP bir genelge yayımladı 2014'te, "Milletvekilleri ilçe belediyelerine aday olmasın" diye. Kazım Kurt'u milletvekiliyken, Odunpazarı Belediye Başkanı yaptıran kişiydi Büyükerşen Karizması!
Bir sonraki yazıda Kazım Kurt'un bu Büyükerşen Karizması'nı nasıl çizdiğini konuşalım inşallah!..
Zera 1 Yıl Önce
Odunpazar lehçesiyle söyliyelim, yetti gali gitsin
sagullu 1 Yıl Önce
Tespitleriniz ve analiziniz harika Soner bey! Karizmasının asıl çizildiği olay daha vardı; N. Hatipoğlu’nun yıllardır kimsenin söyleyemediği eleştirel sözleri vardı.. “Yıllardır maaşla geçinen birisisin. Ben ise üç göbek sanayici. Gel servetimizi birlikte açıklayalım” demişti de hoca apışıp kalmıştı…