Anneler Günü, anaların değerini belirtmek, küçüklerde onlara karşı saygı uyandırmak için konulmuş bir tören günüdür.
İnsanları yaratan Tanrı, yetiştiren ise annedir.
Annenin çocuğuna olan sevgisi,şefkati beşikten mezara kadar sürer.
Analarla ilgili pek çok menkıbe, roman, hikaye, şarkı, türkü bestelenmiş yazılmıştır ama en muhteşemi; CENNET ANALARIN AYAĞININ ALTINDADIR olandır..
Önümüzdeki pazar günü anneler günü kutlanacak.
Kimimiz mezar başında Yasin okuyarak, kimimiz elini, yanaklarını okşayarak kutlayacağız.
Peki nasıl oluştu bu anneler günü kutlaması?
Yirminci yüz yılın başlarında Amerika’nın Philadelphia eyaletinde genç bir kız ile orta yaşlı annesi, mütevazi bir orta halli evlerinde, mutlu, mesut hayat sürerlerken bir süre sonra anne rahatsızlanıyor ve akabinde ölüyor.
Annesinin ölümünü bir türlü kabullenemeyen Jarvis,yemeden içmeden kesiliyor, hatta zaman zaman Tanrı’ya bile isyan ediyor.
O sırada karşısına çıkan bir bilge kişi, ölümün bir doğa kanunu olduğunu, her canlının bir gün mutlaka öleceğini, bunun bazısında erken bazısında daha geç mutlak olduğunu söylüyor ve genç kızın tekrar hayata tutunmasını sağlıyor.
Annesi 1906 yılında vefat eden genç kız annesinin ölüm yıldönümünde arkadaşları tarafından yanlız bırakılmıyor ve 1907 yılının 9 Mayıs günü anma töreni yapıyorlar.
Bu arada genç kız arkadaşlarına, "Annemsiz geçen şu bir yılda anladım ki Tanrı'dan sonra en değerli varlık annelerdir. Sze teklifim odur ki, senenin bir gününü onlar için kutlama günü yapalım" der.
Bu teklifi arkadaşları çok olumlu karşılarlar ve kendi eyaletlerinden başlamak üzere hemen örgütlenmeye başlarlar.
1912 yılına gelindiğinde Teksas Valisi ilk olarak bunu yasayla birlikte kutlama günü olarak kabul eder ve sonrasında diğer eyaletlerde bu akıma uyarak yasa çıkartırlar.
Bu akım Amerika ile sınırlı kalmaz ve önce İngiltere sonra Almanya ve diğer uygar ülkeleri kabul ederler.
Türkiye ise 1956 yılında bir kanun çıkartarak bu akımı desteklemiş olur.
Hatta PTT o yıl en büyük Türk annesi hatırası olarak Atatürk'’ün annesi Zübeyde Hanım hatıra pulu basmıştır.
Ana her yaşta tanrıdan sonra en büyük güvence en büyük Sevgi Ocağı’dır..
Yazımızı Hüseyin nail Kubalı'nın şu beyiti ile bitirelim..
ANA BAŞTA TAÇ İMİŞ,
HER DERDE İLAÇ İMİŞ;
BİR EVLAT PİR OLSA DA
ANAYA MUHTAÇ İMİŞ..
Ölmüş analarımıza rahmet, anne ve anne adaylarımıza sağlıklı ömürler dileriz…