30 Ağustos Zafer Bayramı için Eskişehir’de yarı maraton düzenlendi.
10.00-13.30 saatleri arası bazı caddelerin trafiğe kapatılacağı belediye tarafından duyurulmuştu.
Eskişehir Valiliğinin de bu durumdan haber vardı.
Tek kelimeyle her şey rezaletti.
Sistem yoktu, mağduriyet çoktu.
Pandemi döneminde tam kapanma yaşadığımız süreçten bile tabiri caizse daha tam kapanmalı bir süreçti.
En azından ambulanslar faaliyetlerini “tam kapanma” olmasına rağmen yürütebiliyordu.
Fakat Eskişehir’deki kapanmalarla birlikte ana caddelerde ambulanslar dahil hareket edemedi.
Ara sokaklarda sıkışıp kalan trafik sürücüleri uyandıkları Pazar sabahını sabırla öğlen etmeye çalıştılar.
Milli bayram Eskişehir’de oldu milli sabır.
Koskoca şehrin idarecileri ufacık bir organizasyonu bile sisteme oturtamıyorsa, mağduriyeti ortadan kaldırmak için çalışmıyorsa, ne için çalışıyorlar?
Olası bir kaosu ortadan kaldırmak için var değiller mi?
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi organize etti, sorumsuzca alternatif güzergâhları belirlemedi, bu sorumsuzluğu anlayabiliriz.
Zira iliklerine kadar tükenmişlik sendromu yaşayan, birkaç yıldır hiçbir şeye çözüm üretemeyen ama en büyük çözümü de “Kazım Kurt” gibi gösteren bir belediyeden aklıselim davranışlar beklemek haksızlık olacaktır.
Olmuyorsa olmuyordur.
Peki ya valilik…
Organizasyondan haberi olan ve kolluk kuvvetlerinin orada bulunmasına yardımcı olan valilik makamı ne yapıyor?
Organizasyon ile ilgili bilgiler, raporlar valiliğe gittiğinde bir kişi bile “alternatif güzergâhlar” listesini belediye yetkililerine sormuyor mu?
Yoksa valilik de son yıllarda demanslıkla baş başa kalan belediyenin geçmişteki istikrarının hâlâ var olduğu kanısında bir yanılmaya mı düşüyor?