Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim dünyadaki birçok dengeyi değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda küresel hedefler için de büyük bir kılıf oldu.
WEF (World Economic Forum), yani Dünya Ekonomik Forumu’nun dünya ile ilgili itina ile hesaplanmış planları var.
Örneğin bu vakfın başkanı Klaus Schwab, özellikle pandemi sürecinde “büyük sıfırlanma” söylemleriyle yeni bir çağ dayatmasını dünyaya dikte ediyor.
Bu “büyük sıfırlanma” söylemi tüm ülkeleri, sosyo-kültürel, politik ve ekonomik anlamda sıfırlanmaya itiyor. Bu planlar dahilinde NATO 2030 hedefleri de yine Klaus Schwab’ın en büyük arzularından.
2030 hedefleri dahilinde “Yeşil Enerjiye Geçiş” için büyük adımların atılması yönünde ülkeler ellerinden geleni yapıyor.
Hollanda’da çiftçilerin hükümetlerini protesto etmesinin en temel sebebi de bu 2030 hedeflerinin adım adım ülkelerde faaliyete geçiyor olması.
Binlerce yıldır insanların pratiklerini oluşturan ve insanların hayatta kalmasını sağlayan çiftçilik pratikleri değiştirilmeye çalışılıyor, sınırlandırmalar getiriliyor.
Tabii ki bu sadece bir başlangıç…
Global tüketim trend ve değerleri hesaba katıldığında petrol rezervlerinin ömrü 41, doğal gaz rezervlerinin ömrü ise 67 yıl olarak öngörülüyor.
Henry Kissenger’in 1970’lerdeki petrol şokları sırasında belirttiği gibi: “Petrolü kontrol edin ve tüm ulusları kontrol edin”.
Elbette petrolün ömrünün bu kadar azalması ile birlikte hakimiyeti elde tutmak amacıyla yeni birtakım alternatiflere adım atılması şart.
Bilirsiniz, her yeni sistemi hayata geçiren büyük olayların olgusu hep muhafazakâr insanlık için bir isyan olmuştur.
Bugün Avrupa’ya dönüp bakalım…
Avrupa halkı yükselen gaz fiyatları için isyanda, WEF politikaları için sokaklarda.
Küresel ana akım medya yükselen fiyatların Rusya ve Ukrayna geriliminin bir sonucu olduğunu zihinlere empoze etse de aslında yalnızca kendi tekellerini oluşturmaya çalışırken tepki almamak adına bir kılıf uydurma süreci bu.
2010 yılından itibaren AB, doğal gazın fiyatlandırılmasına ilişkin kurallarda köklü değişikliklere imza attı. Önceleri gaz fiyatlarının çoğu, boru hattı teslimatı için uzun vadeli sabit sözleşmelerle belirleniyordu. Bu noktada en büyük tedarikçi Rus Gazprom, petrol fiyatına sabitlenmiş uzun vadeli sözleşmelerle AB’ye ve özellikle de Almanya’ya gaz sağladı.
İkinci Dünya Savaşı’ndan dünyanın önde gelen petrol tedarikçisi olarak ortaya çıkan Anglo-Amerikan petrol devleri küresel bir petrol fiyatı tekeli oluşturmuştu. Bu güçler “Yedi Kızkardeş” olarak da adlandırılırdı. Gelecekteki petrol varillerinin türev ticaretinde yeni bir pazara sahip olması için “kağıt petrol” veya “vadeli işlemler” stratejilerini oluşturdular. Bir avuç dev banka tarafından kontrol edilen ve spekülatif kâr kumarhanesi de böylece oluşturulmuş oldu.
Şimdi aynı güçler, petrol fiyatlarındaki tekeli ellerine aldıkları “kağıt petrol” yöntemini gaza uygulamaya çalışıyor ve “kağıt gaz” stratejisi için uzun zamandır çalışıyor…
Bu yönteme giden yol da 2030 ve sonrasında 2050’den geçiyor.
2050’ye kadar ekonomiyi karbondan arındırma yani “yeşil için anlaşma” projesi 2021’den beri AB’deki asıl gaz fiyatlarını şoka uğratan ideal tuzaktı…
Günün sonunda Rusya’nın bahane edilmesi sadece bir kılıf ve Rusya’ya “zorunlu” olarak lanse edilen yaptırımlar da alternatif seçeneklere giden “zorunlu” yoldu.
Aslında gaz piyasası için Rus tekelini kırmanın ne kadar zorunlu olduğunu bu Anglo-Amerikan fikir babaları gayet iyi biliyor ve Rusya’ya karşı rakip gaz boru hattı açmayı, Gazprom’a yapılan acımasız yaptırımlarla zorunlu kılıyor.
Zira Brüksel’de AB politikasını kontrol eden büyük bankaların kontrol edemedikleri uygun ve uzun vadeli Rus boru hatlarına yönelik paralel yeni bir bağımsız sistemi oluşturmalarının da başka bir açıklaması olamaz…
Ucuzdan vazgeçip pahalıya koşmak, pahalılıktan şikayet edip sistemi değiştirmek.
Almanya için can damarı niteliğinde olan Kuzey Akım 2 boru hattı girişimlerinin Almanya tarafından taviz verilmeden durdurulması göz göre göre yürünen bir felaket.
12 Mayıs 2022’de Gazprom’un Ukrayna üzerinden geçirdiği Soyuz gaz boru hattının, NATO’ya her türlü yardım için yalvaran Zelensky tarafından kapatılmasının da yine bir izahı olamaz.
Kısacası, Avrupa’da yaşayan halklar, devletlerinin “küresel çıkarlar” uğruna oluşturduğu acımasız lobi savaşlarından en çok etkilenen kesim.
Ne Ukrayna halkı ne de Rus tehdidi, AB ve ABD’nin devlet aklında çok önemli bir yer tutuyor...
Yıllarca askeriye harcama yapmama konusunda NATO’ya rağmen diretici tavırlar sergileyen Almanya’ya yüz milyarlarca euro yatırım yaptırmayı Rus bahanesi ile dikte eden ABD, Avrupa’yı bir Armageddon’a sürüklüyor.