Millet İttifakı seçmeni olan bazı dostlarım bana sık sık "Çok fanatiksin Hakkı. Biraz tarafsız olmalısın, bu nedir böyle sürekli AKP'yi, MHP'yi övüyorsun, savunuyorsun" diyor. İşin ilginç yanı, Cumhur İttifakı seçmeni olan dostlarımın hiçbirinden, "Şu gazeteci çok taraflı, çok fanatik, sürekli CHP'yi övüyor, savunuyor" sözünü hiç, ama hiç duymuyorum. Neyse biz, Millet İttifakı seçmeni olanlara dönelim...
Diyorum ki: "Bana bir tek tarafsız, yazı ve yorumlarına siyasi görüşünü karıştırmayan gazeteci gösterir misin, bir tek?"
En kibarı, "Canım her gazeteci mutlaka taraf oluyor, bizimkiler de tuttukları partileri savunuyor, ama senin gibi fanatik değiller" diyor, birçoğu, sorum karşısında sessizleşiyor, düşünüyor ve cevap veremiyor...
Yıllardır söylerim, "Tarafsız gazeteci diye bir şey yoktur. 'Tarafsız gazeteci' tabiri tamamen uydurmadır. Gazeteciler dürüst olmak zorundadır. Yalan söyleyemezler. Asıl, tarafını açık açık söyleyen gazeteci doğru gazetecidir. Tarafsızmış gibi yapan gazeteciler dürüst değildir. Okuyucusunu, takipçisini kandıran onlardır" diye...
Çok benzer bir durumu son yıllarda, "O kadar meslektaşın hapisteyken sen nasıl mevcut iktidarı savunursun?" sorusunda yaşıyorum...
Bana bu soruyu soran kişilere, "Bana, yazdığı haber nedeniyle, yaptığı eleştiri yüzünden hapse giren bir tek gazeteci ismi söyler misiniz" diyorum, yine aynı tepkisizlik...
Ezbere konuşuyoruz, bize belletilenlere mahkum oluyoruz!
***
Geçenlerde yaşadık...
İki kadın terörist bir polisevinin kapısında polis ile çatışmaya girdi, ikisi de öldü. Maalesef bir de şehidimiz vardı...
Hatırlayın sonra neyi tartıştık?
O teröristlerden birisi zamanında terör örgütünün yayın organlarından birinde çalışmış. O yüzden kendisini "gazeteci" olarak tanımlıyormuş...
Türkiye'de utanmasa insanlar, "Polis, bir gazeteciyi öldürdü" diyeceklerdi! Daha önce bunları söylediler mi, söylediler!
İngiltere, IRA ile, İspanya ETA ile mücadele etti yıllarca. Bu örgütlerin, bırakın gazete çıkarmasını, televizyonları olmasını, liderlerinin başka bir ülkenin televizyonuna çıkıp konuşmasına müsaade etmiyordu İngiltere ve İspanya...
Bizim ülkemizde her şey çok rahat, çok 'özgür' maalesef...
Bakın geçenlerde yaşadık bu olayı...
Doğalgaz hizmetlerine yüzde 84 zam geldi. Yani, sayaç takma, sayaç kapama ya da açma hizmetlerine yüzde 84 zam geldi...
İki gün boyunca Türkiye çapında ünlü 6 gazeteci, "Doğalgaza yüzde 84 zam geldi" diye yayın yaptı, paylaşımlarını yaydı!
Bana, "Çok fanatiksin" diyen dostlarımdan acaba hangisi "Bizim taraftasınız, ama bu yaptığınız gazetecilik ilkesine sığmaz. Yalan söylüyorsunuz. Gazeteci yalan söylemez" dedi?
Hiçbiri...
Hepsi, "Düşmanla mücaadele ederken her yol mübahtır" bile demiştir!
O yüzden...
Bundan sonra her kim bana, "Çok taraflısın, çok fanatiksin" derse ona kibarca, "Sen de çok safsın" diyeceğim...
***
Bizim ülkemizde şu anda, dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı kadar özgür bir şekilde gazetecilik yapılıyor, yapılabiliyor...
Bir gazeteci olarak CHP'li bazı belediyelerden gördüğüm baskının, tehditin, bana atılan iftiraların hiçbirinin AK Partili siyasetçilerden CHP'li gazetecilere yapıldığını görmüyorum, duymuyorum...
AK Partili gazeteciler en fazla kendisi hakkında 'bir şeyler' yazan gazetecilere dava açıyorlar, onun da büyük çoğunluğunu kaybediyorlar...
Düzenli yapılırsa bu da baskı değil midir?
Evet tabii ki...
Beri yandan, birisi hakkımda iftira atacaksa ya da beni tehdit edecekse dava açmasını yeğlerim, en azından kendimi savunma şansım var...
Şunu unutmayın...
Türkiye'de her kim, bir gazeteci için "Çok taraflı" diyorsa bilin ki, Millet İttifakı'ndandır ve gazeteci de Cumhur İttifakı'ndan...
Türkiye'de her kim, bir gazeteci için "Çok tarafsız, dürüst bir gazeteci" diyorsa bilin ki, Millet İttifakı'ndandır ve gazeteci de Millet İttifakı'ndan...
Samimiyetlerine inandığım, CHP'li, İYİ Partili, Demokrat Partili dostlarım, kendilerini kandırmayı bıraksın ve eğer 'tarafsız gazeteci' istiyorlarsa ilk önce 'kendi taraflarındaki' gazetecilere, "Yeter artık, biraz tarafsız olun" desin!
Demiyorlar, demek istemiyorlar, diyemiyorlar mı?
O zaman...
Bütün tehditlere, şantajlara, iftiralara rağmen, doğru düzgün ve dürüst gazetecilik yapan bizlere "Çok fanatiksin" demekten vazgeçsinler...
Söylediklerimize yanıt düşünsünler...
Ya da söylediklerimizi bir bir düşünsünler...
Bulundukları yeri, bulundukları fikri yapıyı, kimlerle birlikte siyaset yaptıklarını bir gözden geçirsinler...