Memleket Partisi Genel Başkan Vekili Gaye Usluer, Türk aşısının ismi tanıtıldıktan sonra bir paylaşımda bulundu.
Valla önce dedim ki iyi dileklerde bulunmuş.
Sonra da dedim ki saman altından siyaset yürütmüş.
Aşılara karşı bakış açımı sevgili okurlar bilir; özellikle halihazırdaki aşılara, faz3 çalışmalarının çok hızlı sonuçlanmasından dolayı pek ılımlı bakmıyorum. Çünkü modern tıp halen en az 4-5 yıl diyor…
Aşılara da şu an hiçbir şekilde güven duymadığım için her şeyi söyleyebilecek bir potansiyele sahip olmama rağmen yerli aşı ile ilgili ağzımı açmadım.
Gaye Usluer gibi cümle kurarken eğretilemeye başvuran birisi de değilim çünkü siyasetçi değilim…
Doğruyu veya gördüğümü direkt söylerim.
Şimdi olacağı gibi…
Türk aşısı çıkmadan önce halihazırda üretime geçen ve acil kullanım onayı ile ruhsatsız bir şekilde piyasaya sürülen aşılar ile ilgili faz 3 çalışmalarını sorgulamayan Gaye Usluer’i iyi anlıyorum.
Orada inşAllah değil ama maşAllah demiş belli. Çünkü büyük bir çoğunluğun, özellikle de nitelendirdikleri saçma bir argüman olan aşı karşıtlarının kafasındaki en büyük soru işaretini, yani faz3 çalışmaları ile ilgili kaygıları diğer aşılar için dile getirmemişti kendisi.
Şimdi kalkıp teknoloji şöyle oldu böyle oldu derseniz o zaman yerli aşının da faz3 çalışmalarının teknoloji sayesinde bu kadar hızlı bittiğini kabul etmeniz gerekir.
Hani medenilerin aşısına avukatlık yaparken hazırlanan savunmayı aynı yapı içinde siyaset yapacağım derken çürütmek pek akıllıca bir iş değil. Benden demesi.
Ama önemli olan da zaten yerli olmuş olması.
Aşının sağlığı veya yararı değil. Şayet BioNTech firmasına e-posta atıp, aşıların Türkiye ile ilgili bilgilerini sorduğunuzda; şirket size aşıların Türkiye’de ruhsatlı olmadığına dair bir bilgilendirme mesajı atacaktır.
Anlatabiliyorumdur umarım.
Bugün yerli olana itibar suikastını saman altından siyaset izleyerek gerçekleştirmeye çalışanlar, onların gözündeki medenilerin çıkartmış olduğu aşıya maşAllah diyorlar.
Hem de sorgusuz sualsiz.
Biraz sorgu ve sual zaten halihazırda hayatımızın içerisine giren aşılar ile ilgili de inşAllah dedirtirdi.
Bence halen dedirtebilir.
Mesela maşAllah’ı olan aşıların dünyada kaç kişiye zarar verdiğini, öldürdüğünü vb. gibi tüm insanlığı ilgilendiren bir olayın peşinden gitmek, evet haklısınız sizi iyi bir siyasetçi yapmayacaktır.
Gözden düşersiniz…
Çünkü siyaset evrensel olan bir konuda birlikte olmak değil, yerel olan bir konuda başarıyı aşağı çekme sanatıdır.
Ne olursa olsun yerli aşıyı çıkartmak siyasiler arası bir çatışmaya yakında daha da fazla öncülük edecek. Hatta büyük bir ihtimal yerli aşı kullanıma geçerse, birileri bu aşıyı sıkı sıkıya takip edecekler.
Piyasada olan aşıların takibini yapmayanlar, söz konusu yerli ve milli olunca bunu kendilerine görev edinecekler.
Şimdiden diyorum bunları…
Ayrıca söz konusu aşılara karşıt bir argüman oluşturmaksa Gaye Usluer benim elime su bile dökemez.
Çünkü o siyasetçi ben ise gazetecilik yapmaya çalışan birisi…
Şahsen Türk aşısının üretime geçmesini, geçtikten sonra yapılacak olan açıklamaları ve tutarsızlıkları görmek istiyorum.
Avından yüzde yüz emin olan bir aslan gibi köşeme çekilmiş bekliyorum, muhtemel sonuçlarını da biliyorum.
Ama bu muhtemelliğimi oluşturan kaynak; yerli olana düşmanlığımdan değil, küresel olana düşmanlığımdan geliyor.
Yani aradaki ciddi farkı anlayabilmişsinizdir.
Ama yine de tek temennim; bütünüyle yazıp, çizdiklerimde haksız çıkmaktır.
Çünkü bu süreçte dile getirdiklerim konusunda haklı çıkma arzusuyla yanıp tutuşursam, bir felaket için dua etmiş olurum.
Benim dışımda herkes haklı çıkar inşAllah…