Mevcut muhalefet üyelerini tatmin etmek zor.
Nereden başlasam bilemiyorum.
Mesela İsveç ve Finlandiya meselesi…
Daha önce İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesine, “Biz niye engel oluyoruz” diyen muhalefet şimdi de İsveç ve Finlandiya’yı “Niye onaylıyoruz” diyor.
Mesela toryum meselesi…
Dün Türkiye’nin uranyumdan değil de toryumdan elektrik üretmesi için iktidarı eleştiren muhalefet, şimdi toryum ve nadir elementler için atılan adımlardan rahatsız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın en büyük rezervlerinden Eskişehir Beylikova'daki toryum gibi nadir elementlerin bulunduğu sahada bir üretim tesisi kurulacağını açıklamıştı…
Özellikle Eskişehir CHP milletvekili Jale Nur Süllü’nün uykusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beylikova için verdiği müjdeyle kaçmaya başlamış.
Süllü açıklamasında, bilim insanlarının toryum elementinin iddia edildiği gibi, yeşil bir enerji olmadığını ve radyoaktif olduğunu iddia etti ve devam etti:
“Maden çıkartma işlemi sonrası radyoaktivitenin maden sahasında çalışan ve bölgede yaşayanlara, doğal yaşama, tarıma, hayvancılığa etkileri ÇED raporunda yer almamaktadır. Kızılcaören’de ve Karkın’da geçim kaynağı olarak tarım alanları yer almakta ve arıcılık faaliyetleri yapılmaktadır. Projede yılda 734,400 Kg. kimyasal patlayıcı, 34,560 Kg. dinamit kullanılacak; 114,52 hektar tarım alanı yok olacak, yüzlerce kamyonun çalışacağı alanda oluşan toz hava kirliliğine yol açacak ve gürültü kirliliği oluşacak."
Kanal İstanbul projesi için de CHP’liler epey argüman çıkartmıştı. Önemli argümanlarından bir tanesi de Celal Şengör noktayı koyana kadar “deprem” ile ilgiliydi.
İmamoğlu’nun katıldığı programa telefon ile bağlanan Celal Şengör, “Bir jeolog olarak diyorum ki kanal deprem meprem tetiklemez” diyerek İmamoğlu’nun bilimselliği kullanarak verdiği uyku ilacını etkisiz kılmıştı.
Devletlerin ve kendisini vitrine diken küreselcilerin “iklim” ile ilgili mücadelesini “bla, bla” diyerek eleştiren Greta Thunberg aklıma geliyor Jale Nur Süllü deyince…
Jale Hanım’ın da “bla, bla” muhalefetten geri kalan bir yanı yok.
Isparta’daki uçak kazasında kaybettiğimiz rahmetli Prof. Dr. Engin Arık’ın toryum ile ilgili sözleri geliyor aklıma: “Kurtarıcının üstünde oturuyorsunuz.”