Pandemi süreci ile ilgili alınan anayasaya aykırı kararlara bugünün “demokratlarından” ses çıkmadığı gibi kendisini marjinal gösterenlerin de ağızları iplikle dikilmiş durumda.
Güzel yanı ise şu; anayasal hakkını kullanarak hareket etmek isteyen kesimlerin arasında muhafazakâr olanından laik olanına kadar her kesim omuz omuza vermiş durumda.
Birlikte hareket ediyorlar.
Bunlar da özlediğimiz güzel birliktelikler.
Başkent Üniversitesi Alanya Hastanesi’nde bulunan televizyonlara yansıtılan yazı çok ses getirmişti. Yazıda ise şunlar yazıyordu…
Ardından yaşadığım bir olayı sizlere aktarmak istiyorum.
Bir arkadaşımla ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne dün gittiğimde poliklinikte gördüğüm bir yazı ile karşılaştım. Yazıda “aşı olmayanlara ameliyat gününün verilmeyeceği” ifade ediyordu.
Daha sonra fotoğrafını çekip twitter hesabımdan eleştirisini yaptım.
Aradan birkaç saat geçmesinin ardından hastanenin Halkla İlişkiler Sorumlusu beni aradı.
Kapılara asılan yazının hastane yönetiminin bilgisinin dahilinde olmadığını ve yazıların hangi poliklinikte olduğunun bilgisini talep etti.
Ben de kendisine gerekli bilgileri verdim. Ardından 30-45 dakika sonra tekrardan benimle iletişime geçtiler ve yazıların kaldırıldığını, yazıyı asanlara ise gerekli uyarıların yapılacağını söylediler.
İlgi ve alaka açısında gerçekten teşekkürü bir borç bilirim.
Fakat sitemim de yok değil!
Anayasal tercihe bağlı olan bir süreci insanlara bu tarz dayatmalar yoluyla sunan birtakım jargonları sağa sola asılı hale getirmek elbette art niyetli bir davranıştır.
Fakat koskoca hastanede bu durumun farkına varan bir görevli bile olmadı mı?
Oldu da göz mü yumdu?
Çünkü bu yazıyı oraya asan da asmasına göz yuman da görüp de görmezden geleni de anayasa ihlali gerçekleştirmiş durumda.
Bu kadar ilgili, alakalı ve hassas olan hastane yönetiminin sosyal medyayı değil, hastane içini takip etmesi sanki daha doğru bir hassasiyeti karşımıza koyacaktır.
Ben yine de hem teşekkür hem de sitemi borç bilirim.