Feyza Altun adında bir avukat.
AK Partili herkesten nefret ediyormuş!
Bir de kadınlar ile ilgili yazdığı 3 adet kitap bulunmakta bu hanımefendinin.
“Kadının Fenni, Kadının Derdi, Kadının Erki”.
Hadi AK Partili erkeklerden nefret ediyorum dese anlayacağım.
“Feministtir, doğrudur” der yolumuza bakarız.
Ama yok!
AK Partili herkesten nefret ediyorum diyor.
AK Parti seçmeni kadınlar da doğal olarak hanımefendinin nefret ettikleri arasına dahil oluyor.
Bir feministten hiç beklemezdim!
Ama Feyza Altun’un nefret kompleksi burada da bitmiyor…
Ah o nefret, doymak bilmeyen nefret!
Uzun boylu kadınlar da yıllar önce kompleks radarına yakalanmış.
Yani AK Partililerin kendi üstüne alınacakları bir durum yok.
Feyza Altun genel olarak her şeyden nefret ediyor…
***
Aşı firmasının almadığı sorumluluğu Türkiye mi alıyor?
Almanya’dan gelen mühendis misafiri Can Ataklı’ya ilginç bir maddeden bahsetmiş.
O madde kabul edildikten sonra Türkiye’ye bionTech aşısı yağmaya başlamış.
Bu gizli maddeye göre; aşının ileride yol açabileceği ölümlerde Türk vatandaşlarının açacağı herhangi bir ulusal veya uluslararası davada aşıyı üreten firmaya ceza kesilse bile bu cezayı Türkiye devleti karşılayacakmış.
İddia fazla iddialı.
Resmi bir açıklamayı mecbur kılıyor.
Eğer durum böyleyse vah halimize.
Hemşehri hemşehriyi gurbette öpermiş…
***
Her şeyi gören göz kiliselerdeki istismarda neden kör?
Kiliselerde Cinsel İstismar Bağımsız Komisyonu başkanı Jean-Marc Sauve, yaklaşık 2,5 yıldır yaptıkları araştırmanın raporunu yayınladı.
Buna göre 1950’den bu yana tahmini olarak 216 bin çocuğun cinsel istismar mağduru olduğu belirlendi.
Meslekten olmayan kişiler de bu istismara dahil edildiğinde sayı 330 bine çıkıyormuş.
330 bin çocuk Katolik Kilisesinde cinsel istismara maruz kalıyor ve kimseden ses seda çıkmıyor.
Biz sessiziz…
Neden mi?
İstanbul Sözleşmesi’nden bahsedilen ödül töreninde çıkan alkış sesleri ve daha niceleri, gerçek anlamda duyarlı ve tepkili olmamız gereken durumların sesini bastırıyor.
Avrupa sessiz…
Neden mi?
Popüler kültüre tutsak olmuş ruhlar…
Herhalde Papa Francis’in aşı olmayanın cennete giremeyeceğini söylediği fetvaları gibi cinsel istismarlar için de bir fetvası vardır…
Ve günün sorusu: Kiliselerde çocuklara cinsel istismarda bulunan birisi aşı olduysa cezasında hafifletme uygulanır mı? İyi hâl indiriminden yararlanır mı? Aşı olmamak mı yoksa cinsel istismarda bulunmak mı daha büyük kul hakkı?
Benim kafamda yine deli deli sorular.