Kamuoyu araştırmalarında genel olarak Cumhur İttifakı'nın oy oranı yüzde 51 civarında, Cumhur İttifakı karşısında konumlanan partilerin tümünün toplam oy oranının da 49 civarında olduğu bulunuyor. Cumhur İttifakı bileşenleri daha net bir birlik içinde olduklarından bu yüzde 51'i kayıpsız olarak İttifak hanesine yazmak mümkün... Fakat Millet İttifakı'nı resmi olarak temsil eden partilerin toplam oy oranları yüzde 40'ı bulmuyor... "Cumhur İttifakı karşısındaki partiler" diye ifade ederken sadece Millet İttifakı'ndan söz etmiş olmuyoruz... O cephede olup da İttifak içerisinde olmayan en belirleyici parti HDP'den de söz etmiş oluyoruz...
HDP'nin yüzde 10 civarında oyu var... Millet İttifakı bileşenleri yerel seçimlerde HDP oylarının neredeyse tamamını kendi bloklarına almayı başardılar ve büyük şehirlerde ciddi bir seçim başarısı yakaladılar. Aynı formülün önümüzdeki başkanlık seçiminde işlemesi için de epey çaba harcadılar ama bu kez pürüzler olacağı görülüyor...
Pürüzün bir yanı HDP kaynaklı. HDP, Millet İttifakı'na verdiği destekle sonuçları nasıl değiştirebildiğini kanıtladıktan sonra aynı destek yeniden talep edilecek olursa Millet İttifakı'nın önüne bir maliyet koyuyor. HDP'nin meşrulaştırılması, yönetimde söz hakkı verilmesi, özerklik taleplerin gündeme alınması gibi...
Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi aracılığı ile dönüştürülmüş bulunan CHP için bu talepler çok zorlayıcı olmayabilir ama kendisini "Milliyetçi" olarak tanımlamakta ısrar eden İyi Parti için bu talepler kolay sindirilebilecek talepler değil...
Kılıçdaroğlu'nun dönüştürdüğü CHP ile PKK ile ayrışmaya niyeti olmayan HDP'ye karşı Milliyetçi-Muhafazakar seçmende bir türlü sempati oluşturulamadı... Davutoğlu ve Babacan'ın karşı cepheye geçmiş olmaları bile muhafazakar seçmenin CHP ve HDP hakkındaki negatif kanaatlerini değiştiremedi...
Millet İttifakı'nı kurgulayan karar vericiler bu durumun farkındalar ve yeni bir oyun kurmanın eşiğindeler gibi görünüyor... Bu yeni oyunun "HDP oylarına çok da ihtiyaç duyulmadan Cumhur İttifakı'nı yenme" amaçlı olduğu emareleri var...
Kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı aylardır CHP'nin Canan Kaftancıoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu ekibinin anlayışından kurtulması gerektiğini, HDP oylarına ihtiyaç olmadan da Cumhur İttifakı'nın yenilmesinin mümkün olduğunu iddia ediyor. Bu tezini de "Türkiye'de seçmenin ezici çoğunluğunun milliyetçi olduğuna ve HDP ile birlikte görülen hiçbir ittifaka güvenmeyeceği" iddiasına dayandırıyor.
Ben, gazeteci Mine Kırıkkanat sosyal medya hesabından Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir iddiayı dillendirince hemen bunları düşündüm. Mine Kırıkkanat kendi elinde Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini çok zor durumda bırakacak bir dosya bulunduğunu, aynı dosyanın birçok gazetecide de bulunduğunu iddia etti... Fakat dosyanın içeriğini açıklamadı.
Ben bu paylaşımın ardından, karar vericilerin Kemal Kılıçdaroğlu ile HDP'nin işin içinde olmadığı, muhafazakar-milliyetçi seçmene şirin gelecek bir alternatif oluşturmaya karar vermiş olabileceklerini yazdım. Önce çok mantıklı gelmedi bu tezim insanlara ama ilgili kişilerden gelen şüphe çekici açıklamalardan sonra şimdi daha çok kişi aynı şeyi dillendirmeye başladı. Meral Akşener'in Cumhurbaşkanlığına aday olmadığı şeklindeki açıklamasını da bu yönde yorumlayanlar oldu...
Naci Ağbal görevden alınalı beri hükümet ekonomide dar gelirliyi zorlayacak bir pratik yaşatıyor. İhracat arttı ama döviz kuruyla birlikte enflasyon ve fiyatlar da arttı... Biliyoruz ki AK Parti'nin sosyolojik tabanı toplumda görece yoksul kesimlerden oluşuyor. Fiyat artışları yoksulları çok daha fazla etkiliyor. Şu anda bir seçim yapılacak olsa AK Parti'nin ciddi bir kayıp yaşayacağını düşünüyorum. Seçim zamanına kadar fiyatların düşeceğine dair bir umut da görünmüyor...
Son günlerde siyasi kulisleri ekonomideki bu olumsuz tablonun hareketlendirmiş olması muhtemel. Yüzde 51-49 dengesindeki bloklarda dengelerin her an değişmesi çok muhtemelken Millet İttifakı'nın HDP oyları olmadan seçim kazanabileceği ortam da bu ekonomik gidişle oluşabilir gibi görünüyor...
Cumhur İttifakı'na oy veren yüzde 6-7 gibi bir seçmen taraf değiştirse Millet İttifakı'nın HDP'ye zaten ihtiyacı kalmıyor...