İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı zamansız tatillerle kendisini bitirmesine, emin olun en çok AK Partililer üzüldü. Anlatacağım...
Ben, esasında, bir şehirde yaşayamayan insanların o şehir siyaseti hakkında yorum yapmalarına karşıyım. Zira kanımca Eskişehir bu konuda büyük sıkıntı çekmiştir. Eskişehir'e turist olarak iki günlüğüne gelip "Yılmaz hocanız size bir cennet yaratmış" cümlelerine bin kez 'mazhar' olmuş bir kişi olarak, her zaman "Bir şehrin siyaseti hakkında sadece o şehirde yaşayan ve çocuğunu o şehirde büyütecek olanlar konuşsun" demişimdir. Ve fakat "Ekrem İmamoğlu" deyince İstanbul'dan bahsetmiyoruz tabii ki...
CHP'liler birkaç yıldır üç isim üzerinde odaklanıyor Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda: Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu...
Tabii ki Millet İttifakı adayı olarak daha başka başka isimler geçiyor ancak bu üç isim CHP'lilerin yüzde 95'inin gündeminde...
Peki AK Partililer bu üç isim içinden en çok hanigisinden 'korkuyor' derseniz, hemen yanıt vereyim: Ekrem İmamoğlu...
Evet evet, son günlerde kendisine CHP'nin önde gelen sosyal medyacıları tarafından linç uygulanan isim. Gerçi yukarıda bahsettiğim isimden 'di-li geçmiş zaman' olarak bahsetmeliyim, çünkü son 6 aydır, Ekrem İmamoğlu isminden korkan bir AK Partili ile denk gelmedim...
*
Şöyle ki efendim...
Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş gibi alt yapı sahibi bir siyasetçi değil. Boş işler müdürü cinsinden, popüler argümanlarla gündemin zirvesine oturmuş, derinlikli analizler yapmadan bir kurtarıcı arayan kitlelerin peşinden kolayca koşacağı, şov kişisi!
Mansur Yavaş'ın hiç olmazsa siyaset dünyasında uzun yıllardır bulunmasından kaynaklı bir 'ağır ağbi' durumu var...
AK Partililer, peki, neden korkuyordu Ekrem İmamoğlu'ndan?
CHP ve İYİ Parti seçmenleri öyle 'boş beleş' işler ve yalanlarla kandırılıyor ki, Ekrem İmamoğlu'nun peşinden koşmaları için ekstra bir çabaya gerek yok, peşine 'tıpış tıpış' takılmaya müsaitler efendim!
İşin aksi yanı, AK Parti'den kopan ve 'biraz değişiklik iyidir şekerim' diyen 'boş beleş' düşkünü kitlenin de peşine takılması olağan şüpheliler konumundaydı...
Bu ihtimali gören AK Partililer, 'kararsızlara' düşen 'eski' AK Partilileri, İmamoğlu'nun bir 'Proce' olduğuna ikna etmek için 2 yıl ter döktü!
Tam bu konuda müthiş bir konsensüs sağlanmıştı ki, 'bir yerden sinyal alan' baağğğğzı CHP'liler başladılar Ekrem İmamoğlu'nu linç etmeye...
Can Ataklı haklı: Bu saatten sonra Ekrem İmamoğlu bırakın Cumhurbaşkanlığı adaylığını, İBB'ye bile aday olamaz efendim!..
Toplumun yüzde 60'ına 'boş beleş proce' olduğu ispat edilen Ekrem İmamoğlu'nun, Cumhurbaşkanlığı adayları listesinden düşmesi, onun 'kim/ne olduğunu anlatmak için emek harcayan' binlerce AK Partiliyi de üzdü tabii ki, haliyle...
*
Esasen kimse Ekrem İmamoğlu'nun izin kullanmasına ve tatile gitmesine karışmıyor efendim.
Ekrem İmamoğlu biraz, az biraz, birazcık belediyecilik yapsa emin olun selde, karda, depremde, tatilde olmasını bile savunacak milyonlar çıkardı, ama yok işte...
Nereden mi biliyorum?
10 yıl boyunca elle tutulur belediyecilik yapıp önemli birkaç projeye imza atan Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'de tam 13 yıldır hiçbir iş yapmamasına rağmen hâlâ 'seçilebilecek' durumda da oradan!
Biz, Eskişehirliler yıllardır neredeyse sürekli 'izin' kullanan bir belediye başkanına alışığız efendim de o yüzden!
Türkiye'nin en büyük problemi seçmen profili bence. Bu ülkenin yüzde 60'ı yapılan işlere göre değil de siyasi kimliğe göre oy veriyor efendim. Hâl böyle olunca sap ile saman (Aman 'saman' dedim, CHP'lilerin bazıları hemen tarım/ekonomi konuştuğumuzu sanır, öyle değil!) birbirine karışıyor...
Birkaç cümlem ile hemen kendimle çeliştiğimi fark ettim!
Ekrem İmamoğlu birazcık belediyecilik yapmasa da CHP'liler onun 'tatillerine' sahip çıkardı efendim, düzeltiyorum. İmamoğlu'na şimdi gösterilen CHP'li tepkisinin nedeni Cumhurbaşkanlığı adaylığıdır! Yoksa ben 'hizmet ve proje ile ilgilenen' herhangi bir CHP'li ile tanışmadım henüz!..
İmamoğlu birazcık 'iş' yapsaydı, AK Parti'den, kararsızlar hanesine düşenlere yutturma ihtimalleri vardı, doğrusunu yazmış olayım...
Diyeceğim şu ki...
Bodrum tatilinden sonra daha 'mavi turu' bitirmeden geri dönen Ekrem İmamoğlu'nun ruh ve surat halinden anlıyoruz ki, benim söylediklerimin kendisi de farkında. O artık bitti!
Eylül ayının ortasına kadar bekleyin...
Şimdi sırada Mansur Yavaş var...
Sonra sahne 'bence' AK Partililerin en çok istediği ve fakat isterken yanıldıkları, kendilerini en fazla zorlayacak isim olan, Kemal Kılıçdaroğlu'na kalacak...
Kemal Kılıçdaroğlu aday olunca AK Partililer ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir gram yıpratamayacak, çünkü yıpranacağı kadar yıprandı...
"Recep Tayyip Erdoğan gitsin de gerekirse ABD gelsin" diyen kitle, tıpış tıpış, kuzu kuzu kendisine oy verecek ve emin olun CHP, İYİ Parti, HDP ve diğerlerinin eksiksiz oy vereceği, daha fazla yıpranması imkansız tek isim de kendisidir...