Ülkemin gündemi Canan Kaftancıoğlu ile ilgili mahkemede onanan kararla boğuşup duruyor.
Avrupa’da bir terör örgütünü “kınamamak” bile bir siyasi partiyi kapatmak için yeterli bir sebep sayılıyorken ülkemizde “terör seviciliği” yapmak suç olarak kabul görmüyor anlaşılan.
Canan Kaftancıoğlu’nun 4 yıl 11 ay 20 günlük hapis cezası mahkeme tarafından onandı.
Çığlıklar kopmaya başladı…
Herkesin eski twitleri gündem oldu.
İyi de mahkeme Kaftancıoğlu’na “terör ve terörist güzellemesi yapan, propagandası yapan” twitlerinden ötürü ceza vermedi ki!
Aksine terör propagandası yapan twitlerinden ötürü Kaftancıoğlu'na verilen cezalar mahkeme tarafından “bozuldu”.
Yani Kaftancıoğlu bir nevi temize çıkartıldı.
Aldığı cezalar ise; Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak ve Cumhurbaşkanına hakaret etmek.
Beni üzense, Ümit Özdağ’ın tabiriyle “sarı muhalefetin” Kaftancıoğlu’na kahramanmış gibi destek vermeye çalışması.
Sarı muhalefetten kimse Kaftancıoğlu’nu yanlış bulmuyor, terör propagandası yapma suçundan aklanmasına dair “hak, hukuk ve adalet” arayışı içerisine girmiyor…
Yani kısaca, “hak, hukuk ve adalet” sloganları ile sürekli algı yaratıp Kaftancıoğlu ile ilgili mahkemede onanan cezaların “politik” olduğunu vurgulayanlar, Kaftancıoğlu’nun yanında durarak mahkemeden çıkan kararlara asıl politik içgüdü ile cevap verenlerdir.
İlginçtir ki Kaftancıoğlu’nun cezası onanıyor, Kılıçdaroğlu tüm milletvekilerini İstanbul’a çağırıyor…
Aradan 2 saat geçmeden PKK-YPG, Gaziantep Karkamış sınır karakoluna saldırı düzenliyor!