Kazım Kurt’un içi gidiyor, kendi de gitsin…

Cuma akşamı Odunpazarı Belediye Meclisi’nde bir tartışma yaşandı, ilgilileri mutlaka takip etmiş ve ayrıntısını öğrenmiştir. Henüz daha konuya vakıf olmayan varsa Odunpazarı meclis üyesi ve aynı zamanda yazarımız olan Büşra Yeşim Aslantaş’ın “Meclisi neden terk ettik?” başlıklı yazısını okuyarak, konu hakkında ayrıntılı fikir sahibi olabilir…
Odunpazarı Belediyesi’nin yıllardır övündüğü bir konu var. “Biz, şeffaf belediyecilik ilkemiz gereğince, meclis toplantılarımızı canlı olarak yayımlıyoruz” derlerdi, sanırım artık ‘şeffaf belediyecilik ilkesi’nden vazgeçmiş olmalılar ki, canlı yayımlamıyorlar!
Son meclis toplantısını, Allah’tan eskisehirhaber.com kamera ile kaydetmiş de Cuma akşamı yaşanan tartışmalar için birileri; “Aslında AK Partililerin söylediği gibi değil, olaylar böyle oldu” diye, olmayan bir söz ya da hareketin peşinde koşamadı. Bu, meclis toplantılarını canlı yayımlama işi önemli aslında. Zira Kazım Kurt, söylediklerini daha sonra “Öyle bir şey söylemedim” diye terse çeviren biri. Zaten Yeşim Aslantaş’ın da dediği gibi, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un, “TOBB kumarhane kuruyor” sözlerinden sonra meclis toplantıları yayımlanmamaya başlamıştı. Başkan Kurt daha sonra da televizyonlara çıkıp “Ben öyle bir şey söylemedim” demişti, ancak kayıtlı sözleri hâlâ duruyor tabii…
Tartışma da zaten benzer bir konudan çıkıyor…
Kazım Kurt yine “ülke gündemindeki, ülke siyasetini ilgilendiren” konularda konuşmak istiyor, AK Partili meclis üyesi ve grup başkan vekili Murat Özcan ise “Odunpazarı’nın büyük problemleri var. Gündoğdu ve Karapınar’daki dönüşüm mevzuları hemşerilerimizi yakından ilgilendiriyor, bu konuları konuşalım” diyor ve “Beğenmiyorsanız gidersiniz kardeşim” cümlesine muhatap olunca, salonu terk etme kararı alıyor…
AK Partili meclis üyeleri de grup başkan vekili Murat Özcan’ın “Bu sözleri ve hakaretleri kabul edemeyiz” demesi ve toplantıyı terk etme çağrısı üzerine, salondan ayrılıyor…
Evet, Başkan Kazım Kurt, Odunpazarı’nın sorunlarını konuşmak istemiyor ve bu konuların gündem olmasını istemiyor. Murat Özcan bir önceki toplantıda, “Görülüyor ki sizin Gündoğdu ve Karapınar ile ilgili bir projeniz yok” demiş ve ikinci toplantıya kadar bu mahallenin muhtarlarıyla görüşmüştü. Başkan Kurt tabii ki bu mahalleler ile ilgili büyük büyük laflar etmesine rağmen hiçbir plan ve projesinin olmamasının bir kez daha ortaya çıkmasını ve bunu bütün Odunpazarı’nın öğrenmesini istemezdi…
Ve fakat bu sebebin yanında öyle bir isteği var ki, ülke gündemi ile ilgili konularda konuşmak için…
Adeta içinde kalmış bir ukde…

***

2014 yılında Odunpazarı Belediye Başkanlığı için CHP’den 5 isim aday adayı olmuştu…
Erman Gölet, Jale Nur Süllü, Ayhan Kavas, Ali Ulu ve Erdal Caferoğlu “Odunpazarı Belediye Başkanı olmak için” aday adayı olmuş ve fakat Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, sırf, anketlerden uzak ara “aday” olarak ismi çıkan Erman Gölet aday olmasın diye, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birkaç kez temasa geçerek, o tarihte milletvekili olan Kazım Kurt’u aday yaptırmıştı…
Kazım Kurt o tarihlerde bu adaylığı hiç, ama hiç istemiyordu. Bu adaylık açıklanmadan 6 ay önce beni aramış ve “Odunpazarı’na kesinlikle ben aday olmayacağım. Yakışıklı bir arkadaşımız aday olacak, ancak bu aday kesinlikle ben olmayacağım” diye açıklama yapmıştı.
Samimiydi o sözlerinde ve aslında bir anlamda da Yılmaz Büyükerşen’e, “Hoca sakın beni aday yapmayı aklından geçirme, gel Erdal Caferoğlu’nu aday yapalım” demiş oldu…
Ancak CHP genel başkan yardımcılarının neredeyse tamamının “Halk Erman Gölet’i istiyor, Erdal Caferoğlu ise 5. ihtimal bile değil” demesi üzerine görüşmeler kilitlenmiş, Yılmaz Büyükerşen, Kazım Kurt’u mecburen aday göstermişti.
Her fırsatta, “Ben belediye başkanı olmak istemiyordum, ama partim görev verdi” diye konuşan Kazım Kurt da belediyenin yönetimini zaten bir yıl boyunca Erdal Caferoğlu’na bırakmış, sonra onu belediyeden uzaklaştırmak zorunda kalmıştı…
Peki, Kazım Kurt ne istiyordu?
Kazım Kurt neredeyse 50 yıldır siyasetin içinde ve her zaman “yerel gündemi” küçümseyip ülke sorunlarıyla ilgilenen bir kişi oldu…
O, milletvekili olarak kalıp partide de genel başkan yardımcılığına kadar yükselmek istiyordu…
Hem parti politikalarını belirleyen ekibin içinde yer almak hem de ülke sorunlarıyla ilgili konuşmak en büyük arzusuydu, Yılmaz Büyükerşen bu arzusunu elinden aldı!
Şimdi, belediye meclislerinde konuyu hemen her zaman “ülke gündemine” getirmek istemesinin altında yatan gerçek budur…
Şimdi, bir kişiye bir görev düşmektedir…

***

Yılmaz Büyükerşen iki iyilik yapmalıdır!
Hem Kazım Kurt’a hem de biz Odunpazarı sakinlerine…
2023 seçimlerinde Kazım Kurt’un yeniden milletvekili olması için ön almalı. Büyükerşen rica ederse CHP genel merkezinde onu kıracak, kırabilecek kimse yoktur…
Yılmaz Büyükerşen tanışmalarının ilk yıllarında Kazım Kurt’u çok beğenirdi. Kurt, Büyükerşen’i bir hayli etkilemiştir. O kadar etkilemiştir ki, Yılmaz Büyükerşen bir ara kendisini “solcu” bile sanmıştır…
Ancak 2019 seçimlerinden sonra Kazım Kurt’un “gerçek solculuk anlayışıyla” tanışan Yılmaz Büyükerşen, doğru tarafta konum almaya başlamıştır…
Yılmaz Büyükerşen hayatının hiçbir döneminde “solcu” olmamıştır. Büyükerşen hiçbir zaman “sağcı” da olmamıştır. Başkan Büyükerşen her zaman merkezde durmuş, elitist bir cumhuriyetçi olarak, devletin yanında yer almıştır…
Bakmayın siz şimdilerde, “Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını öven, ‘emek en kutsal değerdir’ tarzı” tweet’ler atmasına. O mesajları, “parti genel merkezi böyle istiyor” diye uyduran, çevresindeki birkaç kişi atıyor…
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam kararının altında Büyükerşen’in kayınpederi CHP’li Şevket Asbuzoğlu’nun da imzası vardır ve kayınpederinin bu kararını hiçbir zaman sorgulamamıştır. Büyükerşen’in bırakın emeği en kutsal değer olarak görmesini, hayatının büyük bölümü “emek en kutsal değerdir” diyenlerle giriştiği mücadelelerle geçmiştir…
Oysa Kazım Kurt, Canan Kaftancıoğlu kadar ve gibi solcudur…
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ABD’ci liberalleri solcu, TSİP, DHKP C ve MLKP gibi yasa dışı örgütlerin sosyalizm mücadelesi verdiğini, patron sendikasında yer almayı da sendikal mücadele zanneden birisidir Kazım Kurt…
Kendi kafası karışıktır, bir dönem Yılmaz Büyükerşen’in de kafasını karıştırmıştır…
Şimdi Yılmaz Büyükerşen’e bir görev düşmektedir…
Kazım Kurt’u yeniden milletvekili yapmalı ve Odunpazarı halkını Kazım Kurt’tan kurtarmalıdır!
Bana sakın kimse, “İyi de Kazım Kurt seçim kazandı, halk onu istiyor” demesin, Odunpazarı’nın çoğu, CHP seçimde, beni aday gösterse bana bile oy verir!
Büyükerşen’den ricamızdır…
Kazım Kurt’un şu günlerde İstanbul’da olup Boğaziçi eylemlerinde polisle çatışmaya içi gidiyor. Ülke gündemindeki konulara dâhil olmak için, içi gidiyor, bir zahmet kendi de gidiversin!
İki sene sonra Kazım Kurt’u, çok sevdiği Ankara ile buluştursun ve lütfen kendi çevresinden başka bir ismi Odunpazarı belediye başkan adayı olarak karşımıza getirsin…
Seçilmesi konusunda da merak etmesin…
Gösterdiği aday seçimi kazanacaktır.
Kazanamasa da 2019’da yaptığı gibi işin içine dâhil olur, bir iki görüşme sonunda adayının, ‘kazanmış kabul edilmesini’ sağlayacaktır nasılsa…