Eskişehirspor birkaç yıldır içinden çıkılması güç bir vaziyetle cebelleşiyor.
Takıma gönül vermiş, ruhunu vermiş kim varsa yavaş yavaş umutsuzluk sarmalına sarılmaya başlamıştı.
Eskişehirspor gibi köklü ve Türkiye’nin en gözde taraftarlarından birisine sahip olan takımın yaşadıkları bir hüsrandı.
Takımı içinde bulunduğu durumdan çıkartmak için mücadele vermeye çalışan oldu, mücadele verir gibi gözüken de oldu; ama kimse Mehmet Şimşek gibi “istikrarlı” olamadı.
İyi gün dostunu bu takım çok gördü ama “kötü gün” dostu aforizması Mehmet Şimşek ve ekibi ile ender rastlanan bir somutlaşma örneği oldu.
Takıma destek için ince düşünülmüş kampanyalar talep gördü…
Sanat camiasından, siyaset camiasına kadar birçok kişi özenle düşünülmüş bu kampanyalara sessiz kalmayarak katıldı.
Şimdi ise Eskişehirspor, Türk aşısı “Turkovac”a formalarının sırt kısmında yer vererek yeniden gündeme geldi.
Eskişehirspor Başkanı Mehmet Şimşek, “Madem kimse formamızın sırt kısmına reklam vermiyor o zaman biz de gururumuz yerli ve milli aşımız Turkovac’ın reklamını yapmaktan onur duyarız” diyerek düşünülmüş bir çalışmaya imza atıyor.
Bu çalışma ile birlikte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve basın organları Eskişehirspor’u anıyor, gündeme getiriyor.
Takımın zamanla sömürülen PR’ı ve kalitesi, ince düşünülmüş bu fikirlerle Mehmet Şimşek ve ekibi tarafından yeniden inşa edilmeye çalışılıyor…
Bütün bu çalışmalar da umutsuzluk sarmalına ellerini bağlayan taraftar için umut vadediyor.
Bu çaba, strateji ve zekâ Eskişehirspor’un kriz anında değil de “altın günlerini” yaşadığı zamanlarda olsaydı kim bilir ne olurdu?..
Ama alternatif tarih oluşturmaya gerek yok, birkaç sene içinde bu sorunun cevabını görmek mucize değil.