Onur Şener cinayeti üstüne konuşulacak, sorgulanacak birçok konu varken hiç de asgari bir zeminde oluşturulmayan konular cinayetin önüne geçti.
Cinayete karışanların “devlete ait kurumlarda nasıl çalışabildiği, bu şahısların ne kadar maaş aldıkları, işe girerken kimlerin referans olduğu” falan Onur Şener’den daha çok konuşulan bir konu oldu.
Bu şahıslar devlete ait kurumlarda çalışıyor olmasalardı Onur Şener öldürülmeyecek miydi?..
Elbette kamuoyunun olayı lanse ediş biçimi de bunda etkiliydi.
Bu şahısların nerede çalıştıkları ısrarla kamuoyu tarafından vurgulanması kapkaranlık acı dolu bir olayın politize edilmesini sağladı.
Olaya daha geniş bir perspektiften bakmak gerek…
İnsanların gün geçtikçe birbirine olan tahammül seviyesinin azaldığını bir tek ben görmüyorumdur…
Ve bunu hiç sorgulamıyoruz.
Belki cezalar yeterince caydırıcı gelmiyor…
Belki de medyada sürekli işlediği suçtan ötürü ceza almayanların haberi yapıldığı için potansiyel katiller, birisine zarar vermekten asla çekinmeme rahatlığına erişiyor.
Biliyorum, konuşmak kolay ama adalet sistemimizde cezaların caydırıcı olduğu düşünülüyorsa, cezalar üç, beş kat daha caydırıcı hâle getirilmeli…
Medya da aynı şekilde “haber değeri olarak gördüğü ceza alınmayan vakaları, ceza verilse de sanki hiç ceza verilmemiş gibi atılan başlıklarla” haber sunmayı, aktarmayı bırakmalı.
***
İspanya Eşitlik Bakanını duydunuz mu?
İspanya Eşitlik Bakanı İrene Montero bir konuşma esnasında çocuklardan bahsetti.
“Kadın veya erkek çocukların bedenlerini tanıma hakkına sahip olduğunu, istemediklerinde kimsenin onların vücuduna dokunamayacağını fakat çocukların birini sevebileceğini veya istediklerinde istedikleri biriyle cinsel ilişki yaşayabileceğini” söyledi.
Avrupa’da bu tarz görüşler gittikçe yükselen bir trend haline geldi.
Tüm bunların da “toplumsal cinsiyet eşitliği” kavramının bir getirisi olduğunu unutmamak gerek.
Bu kavramın “toplumsal cinsiyet adaletinden” veya “fırsat eşitliği” gibi kavramlardan pek az söz edip, bütün operasyonel faaliyetlerini çocuklar üstünde kurgulaması medenice inşa edilmiş bir istismar girişiminden başka bir şey değildir.