Ülker Can...
İl Genel Meclisi ve Kadın Kolları Başkanlığı'ndan, Salih Koca sayesinde milletvekilliğine uzanan bir yol...
24. dönem Eskişehir Milletvekili Ülker Can, AK Parti'nin Odunpazarı İlçe Danışma Meclisi'ne katılmış ve Murat Keskin burada yaptığı konuşmadan bahsedip, yaptığı bir paylaşımı köşesine taşımıştı: “Odunpazarı İlçe Başkanlığımızın Danışma Meclisi toplantısındayız. 19 yıl boyunca gece gündüz demeden birlikte çalıştığımız teşkilatımızın coşkusuna ortak olduk. Balçıkla güneş sıvamaya çalışanlara, kerameti kendinden bilenlere rağmen dünde buradaydık yarında buradayız.”
Paylaşımdaki imla hataları Ülker Can'a ait, Murat Keskin aynen aktarmış...
Keskin'in bu konudaki yazısından sonra Ülker Can kendisini aramış ve "Öncelikle sözlerime meydan okumak yerine sitem demenin daha doğru olacağı kanaatindeyim. Bununla birlikte önemli bir konuya da değinmek isterim şehre hizmet ve yatırım çekmeye çalışmak Milletvekillerinin asli görevidir. 19 yıllık Ak Parti iktidarında mutlak suretle bütün Milletvekillerimizin şehrimize faydası olmuştur. Başta rahmetli Kemal Unakıtan olmak üzere Fahri Keskin, Harun Karacan, Salih Koca ve benim de dahil olduğum tüm milletvekilleri önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Bunların göz ardı edilerek bazı hizmet ve yatırımların birkaç kişiye mal edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Pek çok hizmetin şehrimize son dönemde kazandırıldığı yönünde bir algı oluşturmak, geride bırakılan 13 yılın göz ardı edilmesi geçmiş dönem Milletvekilleriyle birlikte Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a da büyük haksızlık olacaktır.
Tamamen Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle ve partimizin önderliğinde gerçekleştirilen hizmet ve yatırımları kişiselleştirmek asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Hizmet ve yatırımları bu şekilde kişiselleştirmek gerek Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a gerekse bugüne dek görev yapmış dava arkadaşlarımıza yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biridir."
Bu bölümdeki Türkçe yanlışlarından da ben sorumlu değilim, aynen aktardım...
***
Ülker Can ile ilgili yazılan ilk yazıdan sonra çok üzülmüş ve bir yazı yazmak istemiş, ancak vazgeçmiştim. İkinci yazıdan sonra duramadım.
Zira çok üzüldüm...
Eskişehir'e her kim hizmet ederse etsin anlatmayı, takdir etmeyi, teşekkür etmeyi fırsat bilen bir gazeteciyim. Çünkü her kim bu şehre bir çivi çaksa ve biz bunları unutsak, biliyor ve hissediyorum ki yeni hizmetlerin gelmesine sekte vuruyoruz aslında. O sebeple yıllardır rahmetli Kemal Unakıtan'ın yaptıklarını yazar dururum. Sadece ben değil, Eskişehir'deki her AK Partili ve her gazeteci de yıllardır Kemal Unakıtan'ın yaptıklarını yazar durur.
Gazeteci olarak Hasan Murat Mercan'dan, Prof.Dr. Emine Nur Günay'a kadar bütün 'iktidar' partisi milletvekillerini istisnasız eleştirdim, eksiklerini anlatmaya çalıştığım yazılar yazdım. Çünkü bu hem mesleki hem de hemşerilik görevimdir. Beri yandan, hangi milletvekili iyi bir şey yaptıysa onu da övdüm ve hakkını teslim etmeye çalıştım ki, sonrasında görev alacaklar da şevkle çalışsın ve Eskişehir'e hizmet etsin...
Maalesef Ülker Can'ın sözlerini şevk kırıcı bulduğumu belirtmek isterim...
Neyse...
Eskişehir'de AK Parti'nin yaptıklarını "iki" ana bölümde toplayabiliriz. Bu ayrımın da tek sebebi, Eskişehir'in bakanlarıdır kanaatimce...
Rahmetli Kemal Unakıtan ve Prof.Dr. Nabi Avcı...
Eskişehir'e hizmet eden ya da sadece kendisine hizmet eden milletvekilleri oldu bu şehirde!
Beri yandan birçok milletvekili hizmetlerini hayata geçirirken bu iki ismin "bakanlık ve şahsi" güçlerinden de faydalandı. Eminim, bu iki kişinin, isimlerini yazdığımızda, beraberce çalıştıkları milletvekilleri arkadaşları da memnun oluyor ve aslında kendilerinden bahsedildiğini biliyor...
Ancak, Ülker Can bazı milletvekillerinin isimlerini saymış ve bazı milletvekillerinin isimlerini ya saymamış ya da unutmuş!
Belki de ismini saymadığı milletvekillerinin bu şehri hiçbir katkısının olmadığını düşünüyor: Hasan Murat Mercan, Muharrem Tozçöken ve Nedim Öztürk...
İsmini saymadığı ve şu anda hali hazırda milletvekilimiz olan isimler ise Prof.Dr. Nabi Avcı ve Prof. Dr. Emine Nur Günay...
Şahsen, Ülker Can'ın, bırakın şehre hizmet etmeyi, gölge etmeseler başka ihsan istemeyeceğimiz isimleri sayarken, ilk üç ismi unuttuğunu sanmıyorum!..
Dış İlçelerden Sorumlu Koordinatör, milletvekili Prof.Dr. Emine Nur Günay'ın isminin zikredilmemesini ise tamamen üzücü buluyorum, zira Emine hocanın ilçelerimize yaptıklarını, kazandırdıklarını, Ankara'da bakanlıklarda neler yaşadığını, nasıl sıkıntılara rağmen sorunları çözmek için canla başla çalıştığını biliyorum. Bu yüzden, Ülker Can'ın sözlerini hem haksızlık hem de üzüntü kaynağı olarak görüyorum...
Beri yandan Ülken Can'ın bahsettiği "birkaç kişinin" kimler olduğunu da tahmin etmekte zorlanmıyorum...
Bunları bir kenara bırakıp, gelelim, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a haksızlık etme" kısmına...
Ben, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a asıl haksızlığı Ülker Can'ın bilakis kendisinin yaptığını düşünüyorum!
***
Açayım biraz...
7 Eylül 2019
eskisehirekspres.net'ten bir haberin, bir bölümü:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müzenin Eskişehir’de kurulmasının isabetli bir kararı olduğunu ve kentin bir çok kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığını söyledi. Erdoğan, 'Böyle bir müzenin kuruluşu için Eskişehir'in seçilmesi fevkalade isabetlidir. Dünyanın ve coğrafyamızın tüm kadim medeniyetlerine ev sahipliği yapan ve her birinden izler taşıyan Eskişehir, bugün eğitim, kültür ve sanattaki canlılığıyla böyle bir müze için en ideal şehirdir. Şuan bulunduğumuz Odunpazarı semti, dünya kültür mirası geçici listesinde yer alan gerçekten gözümüz gibi korumamız gereken bir yerdir. Eskişehir'in mirasını yaşatan, diğer yandan açılışını yaptığımız müze ve bunun yanında günümüze geleceğe kucak açan bu bölgenin zenginliklerini dünyaya daha iyi tanıtmalıyız. Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm eski bakanlarımızdan Nabi Avcı hocamızın da özel gayretleriyle, son 17 yılda Eskişehir'e bu doğrultuda pek çok değer kazandırdık. Eskişehir halkı da bu çabalara sahip çıktı' dedi.”
Şimdi söyler misiniz bana, çıkıp "Eskişehir'e kazandırdığı bu hizmetler için Prof.Dr. Nabi Avcı'ya teşekkür ederiz" desek, AK Parti'nin Eskişehir'e yaptığı her hizmeti Nabi Avcı'ya mı mal etmiş oluyoruz?
O zaman Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da aynı hatayı mı yapmış oluyor. Ülker Can farkında olmadan aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerini tekzip etmiş ve kendisini eleştirmiş olmuyor mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın benzer sözlerini buraya dökebilirim, ancak ben AK Parti'nin eski il başkanlarından, Eskişehir'e hizmet etmeyi şiar edinmiş ve birçok başarılı işe vesile olmuş Dündar Ünlü'nün, medyamidas.com'a verdiği röportajdan bir bölüm aktarmak istiyorum: “Eskişehir Şehir Hastanesi, eski stadyum yerine Millet Bahçesi’nin yapılması, Eskişehir’in Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesi… Yine Nabi Hoca’nın özellikle devreye girmesiyle olmuştur. Diğer şehirlerde de yeni stadyumlar yapıldı, ama eski stadyum alanları hep binalar oldu. Bugün gerçekten Nabi Hoca bu konuya el atmasa ve üzerine düşmeseydi, eski stadyum alanında TOKİ bir rant elde eder, o parayla da yeni stadyumu yaptım der, biterdi. Ama Nabi Hoca devreye girdi, Türk Dünyası Kültür Başkentliği parasıyla TOKİ’ye para ödendi, orası satın alındı ve Millet Bahçesi’ne dönüştü. Bugün şehrin en nefes alınacak yeri oldu.”
Şimdi Dündar Ünlü de Ülker Can'ın söylediği gibi "yapılan bütün işleri 'birilerine' maletmeye mi çalışıyor" yani!..
***
Dündar Ünlü ile röportajımızda kendisi, "2002 yılından itibaren milletvekili olan arkadaşlarımızın, başta rahmetli Kemal Unakıtan olmak üzere herbirinin çok değerli hizmetleri olmuştur. Hepsine, her şeyden önce bir Eskişehirli olarak teşekkür ederim. Ancak bizim dönemimizde yapılanları anlatmak gerekirse Prof.Dr. Nabi Avcı hocamıza ayrı bir parantez açmak gerekir" demişti...
Sonra da "Ve Eskişehir’de Şehir Hastanesi’nin olması pandemi sürecini çok daha rahat atlatmamıza neden oldu. Başta dediğim gibi, eğer Şehir Hastanesi olmasaydı, eski Devlet Hastanesi’nin bahçesi hasta yatakları ile dolardı. O yüzden Allah razı olsun. O dönem Nabi Hoca’nın Milli Eğitim Bakanı olması, elindeki o güç hasebiyle, bunun gibi birçok sorunu, yatırımı Hocamıza iletirdik. Hocamız hemen tıkır tıkır çözerdi. Bakanlık görevinde olmasının Eskişehir’e çok önemli faydaları olmuştur. Nabi Hoca’nın 1994’lerde sayın Cumhurbaşkanımızın danışmanlığından gelip devamında da milletvekili ve Bakanlık gibi görevlerde devam etmesi Eskişehir için çok önemlidir. Nabi Hoca, partide çok etkili ve saygın bir isimdir. Eskişehir bu anlamda çok ciddi yatırımlar aldı. Örneğin, eğitim konusunda da, Eskişehir Türkiye’de sınıf düzeyinde en ideal şehirlerden biridir” diye anlatmıştı...
Röportajdaki o sözlerin tamamını almak istemedim...
Diyeceğim şu ki...
Milletvekili olduğu 2011 yılından bu yana Eskişehir'e birçok hizmette bulunmuş bir ismin, hem de eski bir milletvekili tarafından bu biçimde değerlendirilmesi çok üzücü...
Dedim ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan söylüyor...
Dönemin İl Başkanı Dündar Ünlü söylüyor...
Sorun bakalım önceki İl Başkanı Süleyman Reyhan neler söylüyor?
Mevcut İl Başkanı Zihni Çalışkan'a sormayalım haydi, "Zaten ben bu isimleri kastetmiştim" denmesin!
Ülker Can, "Cumhurbaşkanımıza haksızlık" derken, aslında kendisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a haksızlık yaptığını ve farkında olmadan eleştirdiğini görmüyor mu?
Son olarak...
2015 seçimlerinden sonra Nabi Avcı ile Kanal 26'da yaptığımız bir programda, Eskişehir'e yaptıklarını ve kazandırdıklarını sıralamaya başlayınca sözümü kesmiş ve "Bakın, Eskişehir'e başta Kemal Unakıtan olmak üzere her milletvekilinin hizmeti vardır. Biz de elimizden geleni yapıyoruz, ancak unutulmamalıdır ki, bizim yaptıklarımız, hayata geçirdiklerimiz, Başbakanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 seçimlerinden önce Eskişehir mitinginde yapılmasını vaadettiği işler, hizmetlerdir. Biz, Sayın Başbakanımız Erdoğan'ın Eskişehirlilere söz verdiği işleri hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Kendisinin destek ve önaçıcılığı olmasa hiçbirimiz bir şey yapamayız. Eskişehir'e yapılan her hizmet aslında Başbakanımız Erdoğan'ın hizmetidir" demişti de yukarıda Allah var, ben bu sözleri çok gereksiz bulmuştum. "Kim, herhangi bir milletvekili ya da bakanın yaptığı hizmetleri sadece kendisinin başardığını düşünür ki" demiş ve "Nabi hocamızın yine aşırı titizliği" diye düşünmüştüm.
Çünkü ben, gazetemize ziyaretinde Ülken Can'ın, Salih Koca ile yaptığı tartışmaya tanık olmuş ve "Hep kendi yaptıklarını anlatıyorsun, biraz da ben, benim yaptıklarımı anlatayım" dediğine şahit olmuş bir gazeteciyim. Salih Koca'nın, "Hepimiz, partimizin gücüyle hizmet ediyoruz" dediğini de unutmuyorum.
Ancak şimdi çok iyi anlıyorum Nabi Avcı hocamızı!..
Sadece benimle yaptığı programda değil, benzer cümleleri her fırsatta yinelemesinin bir sebebi varmış!
Neyse, bitireyim...
Yani...
Ortada Ülker Can'ın söylediği gibi, bir "haksızlık" var, evet var, ancak bunu yapanın kim olduğunu sizin yorumlarınıza bırakmak istiyorum...