Zihni Çalışkan'dan akıl dolu yönetim stratejisi

Adalet ve Kalkınma Partisi, uzun süredir beklenen "Eskişehir İl Kongresi'ni" gerçekleştirdi. "Uzun süredir beklenen" diyorum, çünkü Türkiye'de kongre sürecine girildiğinde, 'ilk gerçekleştirilecek illerden biri Eskişehir olur' diye düşünüyorduk, neredeyse sonlara kaldı.
Başta oldu, sonlara kaldı fark etmez, sonuçta kazasız belasız atlatıldı...
Tabii aslında kazasız belasız atlatıldığını da bilmiyoruz şu anda.
Bütün ülkenin eleştirdiği gibi Eskişehir'de de pandemi kısıtlamalarının yaşandığı bu süreçte, kalabalık bir ortamda kongre gerçekleştirildi. Bu durumdan tabii ki Eskişehir teşkilatının sorumluluğu yok. Emir büyük yerden olduğu için her il, ister istemez böyle büyük organizasyonlar gerçekleştiriyor. Şunu belirtmeliyim ki, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, insanların kısıtlamadan sıkıldığı, birçok esnafın  battığı ve batma noktasına geldiği bugünlerde neden böyle kongreler istediğini anlayabilen bir tek kişiye denk gelmedim. Büyük hata, inşallah hiç bulaşı yaşanmaz, yaşanmamıştır...
Biz, kongreden çok, AK Parti'nin yeni dönemine odaklanalım isterseniz.
Zihni Çalışkan'ın bir dönem daha il başkanı olarak görev yapacağı ortada idi, beri yandan herkes yeni il yönetiminde kimlerin yer alacağı konusuna odaklanmıştı. Birçok kişi merak ediyordu, zira il başkanının kim olacağı bilinirken, eski yönetimden kimlerin yeni yönetime geçeceği ve bu isimlere kimlerin ekleneceği merak ediliyordu.
Peşinen söyleyeyim, Zihni Çalışkan, sadece beni değil, birçok kişiyi şaşırtacak kadar "akılcı" bir il yönetimi hazırlamış ve kafalardaki soru işaretlerinin neredeyse tümüne seçtiği isimlerle yanıt vermiş...

***

Ben, pazartesi günü yönetim belli olduktan hemen sonra yazı yazmadım özellikle. Geçen iki gün içinde birçok kişiyle konuşmak, insanların da yorumlarını almak istedim...
Millet ağırlıklı olarak birkaç cümle üzerinde hemfikir, öncelikle onları konuşalım...
* Birincisi, Zihni Çalışkan'ın iki yıl sonra yapılacak genel seçimlerde aday olmak istediğini herkes söylüyor ve bu listeden sonra "Adaylık şimdiden garanti anlaşılan" diyen çok kişi oldu...
* Eski il başkanlarından Süleyman Reyhan'ın bütün teamüllerin dışında "il yönetimine" girmesi birçok kişide şok etkisi yaratmış, ancak bu durumu hemen "Zihni Çalışkan aday olduktan sonra yerine kimin vekalet edeceği belli oldu" diye yorumluyorlar...
* En çok konuşulan üçüncü konu ise listeye kimlerden isim istendiği. Bu konuda birbirinden alakasız konuştuğum birçok kişi, "Bu listede Nabi Avcı, Emine Nur Günay, Harun Karacan, Salih Koca, Dündar Ünlü ve Volkan Doğan'ın izleri var" dedi, ağız birliği etmişcesine. Tabii birkaçı ekledi: "Bir tek son Büyükşehir adayı Burhan Sakallı yok..."
Öğrendim ki, Zihni Çalışkan çok doğru ve akılcı bir hareketle, Salih Koca, Süleyman Reyhan, Dündar Ünlü, Murat Özcan gibi belli bir dönem sonrasındaki il başkanlarıyla istişare etmiş ve bu kişilerden isim istemiş...
Ben listeyi incelediğimde ilk olarak, "Siyasetten anlayan, bir hayli tecrübeli bir ismin aklına başvurulmuş" dedim. Bu yöntem gerçekten yöneticiliği anlamış, kavramış kişiler tarafından yapılabilir. Zihni Çalışkan'ı kutlamak gerek, sanırım partinin son 10 yılına damgasını vurmuş Yılmaz Şahin'in kurduğu stratejiye inanmış ve güvenmiş...
Çünkü liste sadece "katılımcı" özelliği ile çalışılmış değil, son 1 yıldır Zihni Çalışkan ve bazı yöneticilere yönelik eleştirileri bitirmek için yapılmış hamlelerle de dolu. (AK Parti'nin yeni yönetiminin listesine burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz)
Sanırım Yılmaz Şahin, kendilerini "kulislerde" en fazla eleştiren kişileri doğru olarak tahmin etmiş ve bu isimlere yakın kişileri yönetici kadrosuna dahil ederek, eleştirilerin önünü kesmiş...
Açayım...

***

Mesela Volkan Doğan...
Neredeyse çevresindeki herkesi, "Ben işime bakıyorum, siyaset yapmıyorum" diye ikna eden Volkan Doğan'ın etkisi listede öyle çok hissediliyor ki, bundan sonra herkes kendisine "Evet, evet sadece Adana ve Mersin'de meyvelerle uğraşıyorsun, Eskişehir'deki siyaset ile en küçük bir bağın yok. Bak, külahım burada, ona anlat bir zahmet!" diyecektir...
"Listeye bizi eleştirenlere yakın kişileri yazalım ki, artık eleştiremesinler" fikrini ortaya atan kimse kendisini kutlamak istiyorum...
Son 1,5 yıldır Zihni Çalışkan ve bazı arkadaşlarını ağırlıklı olarak eleştiren isimler genelde "Volkan Doğan'ın ekibi" diye tanımlanan kişilerden oluşuyordu. Yeni il yönetimine yine Volkan Doğan'ın ekibinden, ama "eleştiren" değil de "çalışan"lardan oluşan bir ekip dahil edilmiş. Böylece hem Volkan Doğan'ın ekibinin dinamizminden faydalanılacak hem de bu ekipten gelen eleştiriler bertaraf edilip bitmesi sağlanacak...
Samimiyetle söylüyorum, çok akıllıca ve uzman işi...
Beri yandan bu iş, Volkan Doğan'ın kurduğu "Ben hiçbir şeye karışmıyorum, işimle ilgileniyorum" stratejisini de bitirir ve Volkan Doğan'ın siyaset arenasında son kalan inandırıcılığını da sonlandırır!
Yani anlayacağınız, yeni yönetim listesi bir tek kişiye kaybettirdi, o da Volkan Doğan'dır...
Liste hazırlayanlar böyle yaparak rövanşı da almış oldu yani...

***

Süleyman Reyhan'ın listeye girmesi ise çok kurcalanacaktır...
Eminim eski il başkanlarından, eski milletvekili Salih Koca, aynı ekipten olduğu Süleyman Reyhan'ın listeye girmesi ile ilgili olarak kendisini arayanlara, "Benim hiçbir dahlim yok, kesinlikle yok, aslında ben hiç istemedim..." türü cümleler kuracaktır, ancak herkes bilir ki, siyaset kulislerinde insanlar neyin gerçek olduğuyla değil, inanmak istedikleriyle ilgilenir.
Salih Koca bundan sonra zamanının büyük bölümünü yeni yönetime ne kadar destek olduğu ya da olmadığını anlatmakla, Büyükşehir Belediye başkanlığı adaylığı için kimlerle ittifak yaptığı ya da yapmadığını anlatmakla geçirecektir...
Salih Koca, tıpkı Kazım Kurt gibi "kurt" siyasetçidir ve birkaç kez yazmıştım, tanıdığım en zeki kişilerdendir. Eminim Süleyman Reyhan'ın yeni yönetimde olmasının kendisi içi yaratacağı olumsuz etkileri bir an önce bertaraf edip hemen lehine çevirecektir...
Pınar Turhanoğlu Gücüyener'in listeye eklenmesi de büyük bir strateji dehası örneği bence...
Hem listede "Dündar Ünlü etkisi" olduğu izlenimi oluşturuluyor hem de "Dündar Ünlü yok aslında" mesajı veriliyor. Gücüyener'in Volkan Doğan'a yakınlığı da ayrı bir hikaye tabii ki!
Çok sevdiğim Hasan Karacak ve Mehmet Şimşek isimleri de benim gibi birçok kişide "Harun Karacan etkisi" oluşturdu.
Özellikle arayıp sormadım, ancak bu isimler Harun Karacan'dan alınmamış olsa bile kendisine yakınlıkları bilindiği için, tıpkı Salih Koca örneğinde olduğu gibi "aranmış, isim istenmiş" etkisi yapacak ve Karacak ile Şimşek her zaman "Harun Karacan'ın temsilcisi" olarak anılacaktır...
Gelelim Büyük Kongre delegelerindeki ayrıntıya...
AK Parti belediye başkanlarından bir tek Hamid Yüzügüllü'nün listeye girmiş olması da birçok kişinin merakını celbetti, bunu da söylemeden geçmeyeyim...

***

Yazıyı bitirelim artık...
Bitirmeden önce bir kez daha Zihni Çalışkan'ı kutluyorum, canı gönülden...
Eylül ayında parti içindeki serzeniş ve şikayetleri kaleme aldığım iki yazım olmuştu. Sadece benim yazdıklarımı değil, parti içindeki neredeyse bütün şikayetleri duymuş, gerekli istişareleri yapmış ve değerlendirmiş; görülüyor ki...
Bundan sonra da kendisine ve yönetimine yönelik eleştiriler olacaktır mutlaka. Ancak anlaşılıyor ki, bu eleştiriler Zihni Çalışkan'ın çalışmalarında şevk kırıcı bir etki yaratmayacak, tam tersi kendisine yol gösterici olacak...
AK Parti'nin yeni yönetiminden birçok kişiyi tanıyorum...
İçlerinde karınca misali çalışan, yılmadan yorulmadan, bıkmadan usanmadan çalışan kişiler de var fikir üretecek, kaynak sağlayacak, strateji belirleyecek bir dolu kişi de...
Tam bir ekip oluşturulmuş anlaşılan...
Her birine ayrı ayrı hayırlı olsun diyor, kolaylıklar diliyorum...