Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra AK Parti ve MHP'nin ittifak yapmaları karşı taraftaki muhalifleri zorunlu olarak bir ittifak kurmaya itti. Başkanlık sisteminde yüzde 50+1 oy gerekliydi ve oluşturulan ittifakta bu oranı yakalayabilecek partileri buluşturmak gerekiyordu. AK Parti ve MHP dışındaki bütün partileri bir araya toplayıp ortak hareket etmelerini sağlayabilirseniz AK Parti ve MHP toplamı karşısında bir şansınız olabilirdi...
Kağıt üzerinde bu projede herhangi bir zorluk görünmüyordu. AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu birlikteliğin karşısında olan bütün partilerin birlikte davranmalarında da yadırganacak bir durum yoktu. Bu partiler siyasi yelpazenin çok farklı uçlarında olsalar bile hepsini ortak bir amaç için hareket ettirecek gerekçe de bulunabilirdi. "Parlamenter sisteme dönme" söylemi böyle bir ortak hedef sağladı. Bu amaç birçok siyasi farklılığı önemsiz hale getirecek "masum" bir talebi içeriyordu. " Hepimiz başkanlık sistemine son verip parlamenter sisteme dönmek istiyoruz, ortak hedefimiz budur ve bu ortak hedef çerçevesinde farklılıklarımızın bir önemi bulunmamaktadır" denildi...
Bu strateji epey başarılı oldu. Millet ittifakı içindeki ve destekçisi partiler de farklılıkları öne çıkarmamak için özveriyle çaba harcadılar...
Beklendiği gibi asıl sorunlu süreç İyi Parti ile HDP ilişkilerinde yaşandı ve yaşanıyor. İki partinin yöneticileri de Millet İttifakı'nın başarısı için birbirlerini fazla üzmemeleri gerektiğinin farkındalar ve bu sorumlulukla davranıyorlar ama mesele daha çok İyi Parti yöneticilerinin kaldıysa eğer seçmenlerindeki bazı hassasiyetleri zedeleyip seçmenlerini küstürme korkusundan kaynaklanıyor. Yöneticiler açısından HDP ile olan ilişkinin pek sorunlu gittiği söylenemez. Gayet uyumlu gidiyor aslında...
Çoğu seçmen de kendisine sunulan aldatmacayı kabullenmiş görünüyor. HDP'nin Millet İttifakı ile birlikte hareket ediyor olması ve Millet İttifakı'nın HDP'yi koruyup kollama çabaları Millet İttifakı seçmenine bir şekilde kabul ettirildi. Bu durum Millet İttifakı'nın siyaseten büyük başarısıdır. AK Parti karşıtlığı üzerinden seçmene HDP politikalarını kabul ettirebilmek küçümsenebilecek bir siyasi başarı değildir...
Bütün bu süreçte sadece AK Parti-MHP birlikteliğini yenmeye odaklanıldı. Bunu başarabilmek için Millet İttifakı'nın HDP desteğine mecbur olduğunu da herkes gördü...
Peki şu soru akla geliyor mu; HDP, çok muhtaç olunduğu görülen desteğini Millet İttifakı'na verdi ve diyelim ki Millet İttifakı önümüzdeki seçimleri kazandı... Peki, o çok ama çok önemli desteği için, bu başarıdan sonra HDP' ye ne verilecek? HDP, Millet İttifakı'nı spor olsun diye mi destekliyor?
Bindik bir alamete... 4 Yıl Önce
Süper bir tespit.. Konuyu alış, takdim ve sonuca götüren çarpıcı bir soru... Şimdilik kimse bu sorunun cevabını duymak da bilmek de istemiyor. Aslında cevabın ne kadar kötü olabileceğini herkes biliyor ama Tayyip Erdoğan’ı devirme güdüsü bütün kaygılarını örtüyor..