Önder Sav'dan 1 Mart tezkeresi hatırlatması

Önder Sav, 1 Mart tezkeresinin 20'nci yıldönümünde önemli bir açıklama kaleme aldı. Önder Sav'ın bu önemli açıklamasını ben de sizlerle paylaşmak istedim... 

"6 Şubat'ta 11 ilimizde meydana gelen yıkıcı deprem felaketi hepimizi derinden üzdü. 45 bine yakın insanımız öldü  binlerce insan yaralandı, binalar yıkıldı.11 Şubat'ta Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal’ın ölümü, yeni ve tarifsiz bir hüzün ve acıyı yaşatıyor. Bu acılar sürerken 1 MART TEZKERESİNİN TBMM'de RED edilişinin 20'nci yıldönümüne geldik; tarihimizin önemli dönüm noktalarından birisi olan 1 Mart 2003 tarihini unutmamalıyız. Bugün Güneydoğu sınırımıza yakın ülkelerle halen süren anlaşmazlık ve sıkıntılı durum, geleceğimizi tehdit eden GÖÇ dalgası, vahametini ve ciddiyetini korumaktadır. Bu nedenlerle yayılmacı emeller taşıyan emperyalistlere karşı 1 Mart direnişimizin anlam ve önemini çok iyi anlamamız gerekmektedir. Ülkemizde, beceriksiz, acemi, Mustafa Kemal Atatürk’ün “YURTTA SULH CİHANDA SULH” ilkesini yok sayan siyasetçiler, 1 Mart 2003 RUHUNU kavrayabilmiş olsalardı bugünkü açmazlara düşülmez, sıkıntılar  yaşanmazdı. 1 Mart 2003 günü TBMM'deki direniş, bugün sürdürülen yanlış, muhteris Başkanlık Sisteminin sıradanlaştırıp önemsizleştirdiği Parlamenter Rejimin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. 1 Mart Tezkeresi'nde yazılı olan "62 bin askeri personelin ve hava unsurları olarak 255 uçak ve 65 helikopteri aşmamak kaydıyla yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının, hükumetin tespit edeceği mücavir bölgelerde geçici olarak konuşlandırılmak üzere Türkiye’de bulunmasına, bu amaçla Türkiye'ye gelecek yabancı kara kuvvetlerinden destek unsurları dışındaki muharip unsurların konuşlanabilecekleri bölgelerden Türkiye dışına intikallerinin en kısa sürede tamamlanmasına” olarak sıralanan vahim istekler kabul edilmiş olsaydı, aradan 20 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün muhtemelen bir iç işgalin ve ona karşı direnişin tarifi imkansız sıkıntılarını yaşıyor olacaktık. TBMM'de KAPALI oturuma geçilmeden önce kürsüde yaptığım konuşmada, o gün için var olan ve gelecekte de karşılacağımız güçlüklerin, dert ve sıkıntıların altını çizmiştim. 11 Şubat’ta yeni dünyasına uğurladığımız Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal’ın TEZKERE TBMM'ye gelmeden önce başlattığı RED kampanyası, Kapalı Oturumda yaptığı çok etkili, aydınlatıcı ve TBMM'ye yön verici konuşmasının önemi tartışılamaz. Aradan 20 yıl geçmesine karşın açıklanmamış olan Kapalı Oturum tutanakları yayınlanınca gerçekler, bütün yönleri ile aydınlığa kavuşacaktır. Ülkemize musallat edilmek istenilen yukarıda değindiğim, ülkemizin geleceğine ambargo koymak isteyen tehlikeye başta CHP'ler olmak üzere 100'e yakın sayıdaki AKP'li vatansever milletvekilleri de oyları ile DUR demiştir. 1 Mart 2003 tarihinde görev başında olan CHP yöneticilerinin ve milletvekillerinin caydırıcı, iktidar milletvekillerini bile ikna edici, oy ve kararlarını değiştirecek derecede etkili muhalefet anlayışı günümüzde CHP'yi yönetenlere örnek olmalıdır. İlkelerimizi, kurucu felsefemizi, benliğimizi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerini unutmadan tıpkı 1 Mart’ta olduğu gibi değişik anlayışlarda olanlara etki ederek yön verme kararlılığı içinde olmalıyız. 1 Mart 2003 BAŞARISI’nı başta CHP MİLLETVEKİLLERİ olmak üzere RED OYU veren AKP'li milletvekillerine boçluyuz; cesaretlerine ve yüreklerine sağlık. 1 Mart 2003'teki EMPERYALİST heveslerin ülkemizde tekrarlanmaması, buna çanak tutulmaması dikeklerimle sevgiler, saygılar sunuyorum. ÖNDER SAV"