Son donemde kurulan siyasi partilerin fotoğrafını çekecek olursak, secim kazanmak için değil, seçim kaybettirmek üzerine inşa edildiğini görürüz..
Geçtiğimiz günlerde DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova'nın bir beyanatı dikkatimizi çekmişti..
Diyor ki sayın Tambova: "BU KADAR KARARSIZ SEÇMEN SİYASETİN AYIBIDIR.."
Bu beyanattan yola çıkarak gerçekten bugünkü konjonktürde yapılan anketlerde tarafsız seçmen sayısı neredeyse birinci parti çıkacak. Seçim barajını haydi haydi aşıyor zaten..
Bu da gösteriyor ki vatandaş siyasi partilere güven duymuyor..
"Belediye meclislerinin yedek üyelerini bile Genel Merkez yönetiminin atadığı bir siyasi yapı hiç umut olabilir mi?..
Anti demokratik uygulamalara baş eğmiş ve parti içinde yaratılmış güç odaklarına karşı mücadele etmeyerek demokratik alışkanlıkları, niteliklileri ve refleksleri dumura uğratılmış bir örgüt ile Türkiye AKP’den geri alınabilir mi?."
Özgürlüklerinin kısıtlanmasına alışmış bu partililerden ÖZGÜR BİREY yaratabilirmisiniz?..
Seçmen program ve tüzükten önce güven duyabileceği siyasetçi aramaktadır. Sorun AKP değil, güvenilir olmayan siyasetçi tipidir..
İktidarın oy kaybetmesinin yıpranma payını da göz önünde tutarsanız normal olduğu bir ortamda güldür güldür değil de, sen-ben kavgalı sinameki politikalarla birçok siyasi parti inşa edersiniz..
Ama vatandaş anasından hayır görmediği olumlu siyaseti danasından görmeyeceğini biliyor..
Ne var ki bu yeni partiler seçim sisteminin ve siyasi partiler yasasının zaafından istifade ederek kendilerini potansiyel PAZARLIK PARTİSİ olarak hazırlamaya çalışacaklardır..
Lider kadroları sık sık yazılı ve görsel basının karşısına geçerek kendilerinin ne kadar önemli olduğunu keyifle anlatmaya çalışacaklardır..
Yapacakları pazarlık gücüne dayalı siyasetten ne koparırlarsa kâr misali bir icraat peşinde olduklarını vatandaş görmüyor mu?..
Eğer bugün suç örgütü lideri olarak nitelenen bir yurttaşın Brezilya dizilerini andıran bir şekilde video çekimleri söylenildiği gibi milyonlar tarafından izleniyorsa vatandaşın büyük bir boşluk içinde olduğunu gösterir.
Dilara Tambova'nın dediği gibi tarafsızların her geçen gün oranının artması siyasetçinin ayıbıdır..
Halas Barış 3 Yıl Önce
Katılmıyorum. Umutsuzluk arayışa yönlendiriyor.