Tarafını seç zira tarafsızlığın hükümsüz!

Yüreğim kısas diye haykırıyor, yüreğime büyük bir kısas su serper ancak!!! İyilik halinden epey uzaklardayız şu dönem. Cümbür cemaat pılımızı pırtımızı alıp gitmiş gibiyiz uzak diyarlara. Kötülükler ülkesi diye bir yer varmış da orada toplaşmışız gibi... Her türden pisliğin mübah olduğu, hiçbir iğrençliğin yadırganmadığı; aksine göz yumulup, alkış tutulduğu, sırt sıvazlamanın da asla ihmal edilmediği içler acısı bir vaziyet... Ağzı olanın konuştuğu, beyinsizlerin hiç susmadığı, tüm vicdanların sus pus olduğu bir meydan... Elden bir şey gelmediği, umudun ve duanın aralıksız, kalben ve zikren hiç bitmediği ama asla yetmediği de bir vaziyet... Çaresizliğin altında akıl yitirme noktasına gelindiği, bir arpa boyu ilerlemenin imkansız, aslında mümkün de olduğu karmakarışık haller... Alabora ruhum, zihnim. Ben böyle kaos görmedim! Kısas diye sessiz çığlıklar kopuyor çoklarının dilinden! Aynı oranda da Osmanlı’ya kara çalmaya devam eden, Batı diye ölen bir karşı taraf var! Ne söylesek havada kalıyor. Susmak ne mümkün? Duyan yok! 35 yaşımda bilmem kaç asırlık acı yüreğimde, yüreğim yorgun bir nine. Yediğimden, içtiğimden, yattığımdan, uykumdan, hayatımda bir şeylerin yolunda gitmesinden, sıcacık yuvamdan utanıyorum. Yerin dibine giriyorum. Yüzümün kızardığını çocuklarımdan saklamıyor aksine yüzleri kızarsın, rahat edemesinler istiyorum. Bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık hüküm sürsün istemiyorum neslimde. Öğrensinler, dertlensinler ve asla kendine Müslümancılık oynamasınlar... İki yüzlü bir sahtekar olduğumu görüyorum aynada! Bugün ne giysem, akşama ne pişirsem gibi dertlerim de var çünkü. Hatta gün içinde çok üşüdüğüm için mızmızlanıyor, çocuğuma daha iyi bir yaşam sunamadığım, onlara sorumluluk yüklediğim için vicdan yapıyorum... Senin vicdanına tüküreyim ben hadsiz diye kavgaya tutuşuyorum sonra kendimle! İyiyim şu sıralar. Uzundur iyilik halinin ne olduğunu hissedemiyor, seçemiyorum nasıl bir şey olduğunu! Karışık, karmakarışık bir vaziyetteyim... Her zerrem bin parça acıdan, vurdumduymazlık karşısında şuurumu yitiriyorum. Ya Rab, sen verdiğin müddet için dayanma gücü ver tüm iman dolu, insan kalplere. Rabbim sen varsın ve adaletin de. Buna sığınıyorum aklımı yitirmek üzereyken. Yarattığın Cehennem geliyor sonra aklıma, su serpiyor adaletin yanan sineme. Elhamdülillah ala külli hal. 

7 Ekim’den bu yana, yana yana... Tam 4 aydır üç maymunlar mı görmedik, sağ gösterip sol vuranlar mı? Tarafsızlığını beyan ederek tarafını belli edenler mi? Tarafın yoksa yoksun gözümde! Nelere şahit olduk? Yoksa seyirci mi kaldık? Ya alkış tuttuysak? Hangi kefedeyiz Ya Rab? Kalbimiz kurusun sızlamıyorsa ki zaten kurumuştur ya da çürümüş kıpırdamıyorsa! Posttur görünen, içi boş, içi leş... Leş kokusu sardı Dünya’yı, kokusu gelmedi mi burnuna? Nerden geliyor deme sakın; bak içine, kendi leşine! Tükür suratına zerresi kaldıysa insanlığın! Kaçmadıysa uykun, yatabildiysen güzellik uykusuna, yaptıysan keyfini hiç rahatsız olmadan bil ki gaflet uykusudur o! Parlat kürkünü, kabart ister; kaç yazar, için leş, için boş... Tanıklık ediyoruz kör gözlerimizle, kör kalplerimizle. İşkence sonrası konuşma yetisini kaybeden bir adam vardı; imanını kaybetmediğine eminim! Yakamıza yapışmaz mı hesap günü? Gelir mi iki yakamız bir araya? Mizan var! Şehadete yürüyenler tenezzül eder mi dilsiz şeytanlığımıza haklı feryat koparmaya? Şerefli bir acı göğüsledi on binlercesi imanla, tevekkülle... Şuursuz bir ömür yitirdi binlercesi nefs yolunda!!! Yoksa hadsiz hevalarımız yüzünden mi geldi Dünya bu hale? Çember daralıyor, ruhlarımız sıkışıyor! Ölümlerden ölüm beğenelim o vakit; ölelim kahrımızdan ya da utancımızdan... Ölümlerden ölüm beğenelim, bunca masum iman iman şehadete yürürken... Ahh Rabbim gör, ahh Rabbim şahit ol, ahh Rabbim bizi de say kul diye. Ahh Rabbim dert diye alıp kapına getirdiklerimizden utandır bizi. Haya kuşat bize. Azad et Dünya hevalarından. Azad et şeytanın ve nefs şerrinden. Şeytanlaşmışın attığı yemden kurtar. Uyandır ruhumuzu. Dirilt imanımızı. Estağfirullah... Filistin’e mübarek bir zafer, yine yeniden şerefli bir fetih nasip eyle Allah’ım...