Ülkemiz Mavi Vatan’da tehdit ediliyorken sesi çıkmayan, Doğu Akdeniz’deki haklarımız gaspedilmeye çalışılırken ortalıkta gözükmeyen emekli amirallere bir haller olmuş.
Bu emeklilerin apoletleri ile kendilerini millet iradesinin üstünde görmesi yeni bir şey değil aslında. Bu bildiri ile demokrasiye ve millete ayar vermeye çalışmaları defalarca farklı denemeler ile karşımıza çıkmıştı. Güya vatan sevgisi, beka sorumlusu görünen bu milli irade düşmanların şimdi birlik olarak böyle bir bildiri yayınlamalarının altında yatan şey, hala eski günlerini özlemeleri. Rütbesinin kışlada değil, siyasette, ticarette hatta evde, çarşıda da geçerli olduğu günleri, gözleri yaşararak özlüyorlar. Askeri vesayetin tavan yaptığı, kral oldukları, yani hadlerini bilmedikleri günleri.
Birilerinin düşüncelerini paylaşması değil benim açımdan mesele, herkes düşüncesini özgürce paylaşmalı ama üslubun tehditvari olması rahatsız edici. Özellikle de milletin darbe gibi oldukça hassas olduğu bir meseleyi çağrıştıracak bir üslup çok daha sıkıntılı.
Örneğin şu cümlede ne kastediyorlar acaba;
“...Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir...”
Hakkı Öcal üstadın sosyal medyada yaptığı şu tespit de çok manidar;
“Bildirideki şu "cümle düşüklüğü" kasten yapılmış:
"Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK'nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir."
Buraya "koruma ve kollama görevini" ifadesini koymamışlar. "değerlerini" ve "titizlikle" kelimelerinin arasına "koruma ve kollama görevini" kelimelerini koyun, cümle anlamlı hale geliyor ama o zaman kelleyi verirlerdi korkak paşalar.”
Bildirinin içeriği bir kenara, 103 Emekli Amiralin bazılarının daha önce, bazı mecralarda ve TV'lerde bildiri içeriğinden bahsettiklerine defalarca şahit olduk. Demokratik hakları olarak hükümeti, devleti, kurumları, siyaseti eleştirmeleri gayet normaldir.
Ama siz kalkıp bunu bir bildiri ile gece yarısı yayınlarsanız, ve üstüne tehdit ederseniz, kusura bakmayın bunu #AmirallerOnurumuzdur diye açıklayamazsınız. Hele hele BEKA ile asla. İsteyen istediğin zaman istediği mecrada konuşur, fikirlerini dile getirir. Ama bildiri yayınlamak haddini aşmaktır. Devletin ayarları ile oynamaktır, buna da kimse müsade etmez.
ABD’de yeni yönetim başa gelince, bu yazlıklarında viskilerini yudumlayan emekli darbe heveslileri de heyecanlanmışlardır doğal olarak. Artık her söylediklerini yapacak, vesayetleri altına girecek genç subaylar yok tabi, kendilerinden medet umacak bir ABD hazır bekliyor.
Üstüne utanmadan “Atatürk’ün çizdiği çağdaş rota” laflarıyla Kemalizme selam çakıyorlar, tıpkı yurtta sulh konseyi gibi. 15 Temmuz’da elinde tuz, hıyarım diyene koştukları gibi FETÖ’yle darbeyi kimin daha iyi yapacağı konusunda aşık atıyorlar. Pensilvanya’daki vatan haini bunak da göbeğini kaşıyordur bunları gördükçe.
Günün anlam ve önemine binaen Rahmetli Abdurrahim Karakoç’un şiirini paylaşarak bitirelim;
Gölgelikte uyuklayan miskin at
Arpa dolu torba görür rüyada.
İtibarı sıfırlanmış bir gavat,
Yatar, kalkar darbe görür rüyada.